Mesajı Okuyun
Old 07-02-2013, 10:18   #2
RuzgarEzel

 
Varsayılan

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/9692

K. 2005/12254

T. 6.6.2005

• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( İptaline Karar Verilen Taşınmazın Mülkiyeti Borçluya Dönmeyeceğinden Borçlu Haczedilmezlik Şikayetinde Bulunamayacağı )

• HACZEDİLMEZLİK ŞİKAYETİ ( Tasarrufun İptaline Karar Verilen Taşınmazın Mülkiyeti Borçluya Dönmeyeceğinden Borçlunun Bulunamayacağı )

• MESKENİYET ŞİKAYETİ ( Tasarrufun İptaline Karar Verilen Taşınmazın Mülkiyeti Borçluya Dönmeyeceğinden Borçlunun Bulunamayacağı )

2004/m.82, 83

ÖZET : Tasarrufun iptali davası sabit olduğu takdirde davacı alacaklı, dava konusu taşınmazın haczini ve satışını isteme hakkına sahip olur. Tasarrufun iptaline karar verilmekle taşınmaz mülkiyeti borçluya dönmez. Nitekim tasarrufun iptaline ilişkin ilamda üçüncü kişi adına olan tapu kaydının iptaline yönelik bir hüküm bulunmamaktadır. Borçlunun kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine konan haciz nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde bulunma hakkı yoktur. Açıklanan nedenlerle meskeniyet şikayetinin reddi gerekir.
DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Kadıköy 2. İcra Mahkemesi'nin 2002/220-601 sayılı 12.06.2002 tarihli kıymet taktirine itiraz üzerine verilen kararı borçluya 24.06.2003 tarihinde tebliğ edilmiş olup, borçlunun icra mahkemesine 30.06.2003 tarihinde yapmış olduğu haczedilmezlik şikayeti yasal 7 günlük sürededir. Bu nedenle mahkemece şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir. Ancak, alacaklı tarafından borçlu hakkında yapılan icra takibinde, alacaklı Kadıköy 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tasarrufun iptali davası açmış ve 46 parsel 7 nolu dairenin satışına ilişkin tasarrufun iptaline karar verilmesi sonucunda anılan ilama dayalı olarak 3. kişi adına tapuda kayıtlı taşınmaz üzerine haciz konulmuş, borçlu meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmuştur.
İİK'nun 283/1. maddesine göre "davacı, iptal davası sabit olduğu takdirde, bu davaya konu teşkil eden mal üzerinde cebri İcra yolu ile, hakkım almak yetkisini elde eder ve davanın konusu taşınmazsa, davalı üçüncü Şahıs üzerindeki kaydın tashihine mahal olmadan o taşınmazın haciz ve satışını istiyebilir." Satış ile 3. kişiye geçen mülkiyet tasarrufun iptaline karar verilmesi ile borçluya geri dönmez. Yalnızca, alacaklıya, 3. kişiye ait taşınmaz üzerine haciz koydurarak sattırmak suretiyle alacağını tahsil imkanı verir.
Hacze dayanak yapılan tasarrufun iptali ilamında da anılan yasa hükmüne uygun olarak yalnızca satış işleminin iptaline karar verilmekle yetinilmiş olup 3. kişi adına olan tapu kaydının iptali ile borçlu adına tesciline dair bir hüküm kurulmamıştır. Bu nedenle taşınmazın mülkiyeti 3. kişiye ait olup, borçlunun kendisine ait olmayan taşınmaz üzerine konulan haciz nedeniyle İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunması mümkün olmadığı gibi şikayette de hukuki yaran yoktur.
O halde mahkemece, meskeniyet şikayetinin açıklanan gerekçe ile reddi gerekirken istemin süre yönünden reddi isabetsiz ise de; sonuçta şikayet reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca ONANMASINA, 11,20.- YTL onama harcı peşin alındığından mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 06.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.