Mesajı Okuyun
Old 27-07-2009, 19:14   #20
Academic

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan zeynel
Bu tür suç faillerinin büyük oranda toplumda saygı duyulan, itibarlı, eğitimli, asla böyle bir suçu işleyeceği düşünülmeyen insanlardan oluştuğunu şaşkınlıkla gözlemlemişimdir.

2 Yıl boyunca 13 öğrencisine değişik tarihlerde cinsel istismarda bulunan bir ilköğretim okulu öğretmeni failin eylemi, şüpheye yer bırakmayacak derecede sabitti. Bütün çalışma arkadaşları şok geçirmişlerdi. Bir tanesi " o bile yaptıysa, kendimden de şüphelenirim" demişti..

Çok haklısınız. Bu durum belirlenmelerini zorlaştırdığı gibi mağdurlara yaklaşmalarına da daha rahat zemin bulmalarına yol açıyor. Sırası gelmişken bu konuda yanlış bilinen bir konuyu hemen açıklığa kavuşturalım.

Konu tecavüz olarak genel olarak işleniyor ve konuyu çocuk istismarı boyuyuna endeksleyerek bu genel sorunu sadece belli bir boyutu ile işleyerek daraltmaktan çekinerek genel olarak yanlış bilinen bir konuya açıklık getirmek isterim.

Genellikle istismarcıların sokaktaki yabancı , pis görünüşlü , güvenilmez olduğu açık insanlar olduğuna dair bir inanış vardır. Çocuklarımızı uyarırken de yabancılardan bir şey alma, onlarla konuşma, tanımadığın insanlarla sakın bir yere gitme diye uyararak onları tehlikelerden korumaya çalışırız. Vakalara ilişkin istatistiksel veriler bunu yanlışlıyor. Öyle ki kadınların başına gelen tecavüz ve cinsel istismar olaylarının büyük bir kısmı, partnerleri , eşleri ,sevgilileri tarafından işleniyor. Veriler sadece yaklaşık %18 ya da daha az (farklı istatistikler var) kısmının yabancılar tarafından işlendiğini, kurbanın istismarcısını genellikle yakından tanıdığını doğruluyor. Çocuklar için de aynı şey geçerli. Çocuklara yönelik istismar vakalarında da belirlenebilen ve adli vaka olarak aktarılanların gerçek vakaların yaklaşık %50 si olduğu, ensest vakalarının belirlenen ve adli vaka olarak aktarılanların %10 olduğu, çocukları istismar edenlerin kendi aileleri, yakın aile dostları, öğretmeni, vs..yani yakın çevresinde ona rahatlıkla ulaşabilecek ve güvenini kazandığı kişiler olduğu belirtilmektedir. Bu durum çocuklarımızı bilinçlemdirme stratejimizi de değiştirmemiz gerektiğinin bir göstergesi olarak alınabilir..

Toplumun kolay infiale kapılacağı bu tür vakalarda olabildiğince nesnel bakmaya çalışarak, psikiyatrik bozukluğu olan bir tecavüzcünün tıbbi olarak sağaltımını istemenin de onun insan haklarına aykırı olmadığını düşünüyorum..