Mesajı Okuyun
Old 25-03-2007, 16:46   #11
Bülent Güler

 
Varsayılan

Aşağıdaki Yüksek Mahkeme kararlarının soruyu cevapladığını sanıyorum, kolay gelsin.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2004/4511
K. 2005/1138
T. 14.2.2005
• İTİRAZIN İPTALİ ( Dava Açma Süresinin Ödeme Emrine Vaki İtirazın Alacaklıya Tebliği Tarihinden İtibaren Başlayacağı Bunun Dışında Bir Yol Harici Öğrenme vs . Öngörülmediği )
• DAVA AÇMA SÜRESİ ( İtirazın İptali Davası - Ödeme Emrine Vaki İtirazın Alacaklıya Tebliği Tarihinden İtibaren Başlayacağı Bunun Dışında Bir Yol Harici Öğrenme vs. Öngörülmediği )
• ALACAKLIYA TEFHİM VEYA TEBLİĞ ZARURETİ ( İtirazın İptali Davası - Dava Açma Süresinin Başlaması İçin İtirazın Alacaklıya Tebliği Zorunlu Olduğu )
2004/m.62,67
ÖZET : Dava,TTK.nun 1301. madde hükmüne dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. İİK.nun 67/1 nci madde ve fıkra hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol ( harici öğrenme v.s ) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2 nci madde ve fıkra hükmünde de,itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.Somut olayda,İcra Müdürlüğünce, itirazın alacaklı vekiline dosyaya başvurusunda, tefhimine karar verilmiş ise de,ne tutanağa geçmiş bir tefhim,ne de tebliğ suretiyle alacaklı vekili itirazdan haberdar edilmemiştir.

Bu durumda mahkemece, tebliğ gerçekleşmediğine göre, açılan davanın süresinde olduğu dikkate alınarak, işin esasına girilip, hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Bursa 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce verilen 06.11.2003 tarih ve 2000/1163-2003/1621 sayılı kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Salih Çelik tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı sigorta vekilinin, TTK’nun 1301 nci madde hükmüne dayalı olarak davalı aleyhine açtığı itirazın iptali davası sonunda, mahkemece davanın süre bakımından reddine dair verilen kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dava,TTK.nun 1301 nci madde hükmüne dayalı itirazın iptali istemine ilişindir.

Mahkemece, davacı alacaklının davalının ödeme emrine vaki itirazını dava dışı diğer borçlu için haciz ve muhafaza talebinde bulunurken, dosyaya yaptığı başvurular sırasında haricen öğrendiği, öğrenme tarihi ile dava tarihi arasında İİK.nun 67 nci maddesinde öngörülen dava açma süresinin geçirildiği sonucuna varılarak,davanın reddine karar verilmiştir.

Oysa, İİK.nun 67/1 nci madde ve fıkra hükmünde, açıkça dava açma süresinin ödeme emrine vaki itirazın alacaklıya tebliği tarihinden itibaren başlayacağı belirtilmiş, bunun dışında bir yol ( harici öğrenme v.s ) öngörülmemiştir. Nitekim, aynı Kanun'un 62/2 nci madde ve fıkra hükmünde de,itirazın alacaklıya tebliği zorunluluğu getirilmiştir.Somut olayda,İcra Müdürlüğünce,itirazın alacaklı vekiline dosyaya başvurusunda, tefhimine karar verilmiş ise de,ne tutanağa geçmiş bir tefhim,ne de tebliğ suretiyle alacaklı vekili itirazdan haberdar edilmemiştir.

Bu durumda mahkemece,tebliğ gerçekleşmediğine göre, açılan davanın süresinde olduğu dikkate alınarak, işin esasına girilip, hasıl olacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamış,kararın açıklanan nedenle davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın, davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 14.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2002/14416
K. 2002/14868
T. 9.7.2002
• İTİRAZIN KALDIRILMASI DAVASINDA SÜRE ( Borçlunun Ödeme Emrine İtiraz Dilekçesinin Alacaklıya Tebliğ Edilmemesi - Sürenin İşlemeye Başlamayacağı )
• ÖDEME EMRİNE İTİRAZ ( Borçlunun Dilekçesinin Alacaklıya Tebliğ Edilmemesi - İtirazın Kaldırılması Davası İçin Gereken 7 Günlük Sürenin İşlemeye Başlamayacağı )
• SÜRE ( İtirazın Kaldırılması Davası İçin Gereken 7 Günlük Sürenin İşlemeye Başlamayacağı - Borçlunun Dilekçesinin Alacaklıya Tebliğ Edilmemesi )
2004/m.264/2
ÖZET : Borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmediğinden, itirazın kaldırılması davası için gereken 7 günlük süre işlemeye başlamaz. Bu duruma rağmen öğrenme süresi esas alınarak şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İİK.nun 264/2. maddesi uyarınca borçlunun ödeme emrine karşı yaptığı itirazın alacaklıya tebliğ edilmesi ve alacaklının tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde Tetkik Merciinde itirazın kaldırılmasını istemesi veya mahkemede dava açması gerekmektedir. Somut olayda borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itiraz dilekçesi alacaklıya tebliğ edilmediğinden anılan maddede öngörülen 7 günlük sürenin başladığından söz edilemez. Bu duruma rağmen mercice öğrenme tarihi esas alınarak yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.