Mesajı Okuyun
Old 19-05-2011, 16:02   #1
mehmetcansiz

 
Varsayılan İftİra SuÇu- (tck267)

Müvekkilim bir kamu kurumunda çalışırken, şehirdeki imamlardan 21 tanesi hakkında "görevlerini layıkı ile yapmadıkları, liyakatlarının olmadığı, meslek içi eğitime tabi tutulmaları gerektiği, boş vakitlerinde ticaretle uğraştıkları( Bakkal, kırtasiye, oto tamirciliği, seyyar satıcılık vs yaptıkları) bu nedenle görevlerini aksattıkları gerekçesiyle Müstülüğe, var olmayan bir platform adına sahte imzayla(fakat imza kendi elinden çıkma) 3 sayfalık bir şikayet dilekçesi gönderiyor. Bu dilekçe üzerine müftülük idari soruşturma açıyor. Bu soruşturma kapsamında şehirde görev yapan 40 civarında imamın şüpheli ve tanık sıfatıyla ifadesini alıyor. Şüpheli sıfatıyla ifade veren imamların bir kısmı iddiaları kabul ediyor, ek iş yaptıklarını itiraf ediyor, bazılarını iddia edilen işleri eşlerinin veya çocuklarının yaptığını söyleyerek kanaatimde dolaylı olarak bu işleri yaptıklarını ikrar ediyor.Tanık olarak dinlenen imamlardan bazıları da " Ek iş yapan bazı arkadaşlarının olduğunu,vazifelerini aksatmadıkları sürece ek iş yapmalarında sakınca görmediklerini" belirtiyorlar. Bunun üzerine Müftülük idari soruşturma sonucu 1 imama hakkında yapılan ihbarın doğru olduğu için "uyarı" cezası verilmesine ve diğer 20 imam hakkındaki iddiaların da gerçek dışı iddialar olduğunu ve iftira niteliği taşıdığını belirterek savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. Savcılık da soruşturma sonucu "sadece Müftülüğünün yaptığı idari soruşturma raporu ve raporda bulunan -sadece imamların sanık ve tanık sıfatıyla verdikleri ifadelere dayanarak iftira suçunun oluştuğu iddiasıyla TCK 267/1 e göre dava açıyor. Arkadaşlar kafama takılan aşağıdaki sorulara cevap ve herhangi bir yargıtay kararı bulamadım. Bu konuda yardımcı olursanız sevinirim:
1-Müvekkilim bu davada sanık ve daha önce karakolda ifade vermiş ve dava açıldıktan sonra talimatla ifadesi alınmış. Bu ifadelerinde "şikayet mektubu ile bir ilgisinin olmadığını- kaymakamlıkta görevli olduğu için sık sık ptt ye gittiğini, kaymakamlığın ve bazen özel mektuklarını postaya verdiğini beyan etmiş" suçlamayla bir ilgisinin olmadığını beyan etmiş. Ama PTT nin kamera kayıtlarında mektubun üzerindeki tarih ve saatte ptt'ye 2 tane mektep verdiği görülüyor ve 7 imam tarafından da teşhis edilmiş. Bu nedenle mektubun onun tarafından postaya verildiğinin inkar edilmesi yönünde bir savunmanın müvekkile sağlayacağı bir fayda yok kanaatimdeyim.Nasıl bir savunma yapabilirim? Bu konuda tavsiye verebilir misiniz?
2-Prof Dr. Doğan Soyaslan'ın "Ceza Hukuku-Özel Hükümler Kitabının 546. sayfasında [b]"isnad edilen fiil herhangi bir iadri yaptırımı gerektirmiyorsa isnat iftira suçu olmaz."diyor ama Corpus ve Sinerjide bu konuda bir Yargıtay kararı bulamadım. Bu konuda emsal karar paylaşırsanız sevinirim. Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ediyorum. saygılarımla....