Mesajı Okuyun
Old 22-03-2011, 12:14   #28
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AV. İLKER VURAL
Sayın Armağan Konyalı, 3091 sayılı yasa uyarınca kaymakamlık memurları bu işyerine geldi. H ve S'nin ifadesi alındı.
H ve S ayrı ayrı verdikleri ifadelerde, bu iş yerinin S tarafından, kasım 2007 tarihinde yıllık 3000 euro kira bedeli kararlaştırılarak kiralandığını belirttiler ve ifadelerinin altını imzaladılar.
Ben de bu ifadelerin fotokopilerini bugün, aslı gibidir yaptırarak kaymakalıktan aldım.
Yukarıdaki sorumda belirttiğim ve sizin de tavsiyeniz üzere, S yi kiracı olarak kabul edip, S vekilinin de, ihtara cevabında belirttiği gibi, 01/11/2010 tarihinden günümüze kadar olan kira alacağını ve tahliyeyi icra takibi ile talep edeceğim.
S takibe itiraz ettiği taktirde S'nin kaymakamlık huzurunda verdiği ifadede geçen '' ben burayı 2007 kasım ayında kiraladım, yıllık kira bedeli 3000 euro'' dur ifadesi, yani mahkeme dışı ikrar, itirazın iptalinde ne kadar işimize yarar. Tanık, bilirkişi ve diğer takdiri deliller konusunda bir sıkıntım olacağını sanmıyorum.
Yani esasen sorum şu : Mahkeme dışı ikrar, kesin delille ispatı gereken bir davada işe yarar mı?
Saygılar sunarım.

Aşağıya aktaracağım kararlar işinize yarayacaktır. İlkinde "yazılı delil başlangıcı" olur denilmesine rağmen ikincisinde doğrudan delil olarak kabul etmiş.

Alıntı:
Yazan Karar-1
T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/558
K. 2007/6328
T. 7.5.2007
• MAHKEME DIŞI İKRAR ( Kesin Bir Delil Olmadığı - İkrarın Mahkeme Dışında Yapılması Halinde İkrar Başka Delil ve Emare İle Kanıtlanması Halinde Takdiri Delil Niteliğini Kazandığı )
• TAKDİRİ DELİL ( İkrarın Mahkeme Dışında Yapılması Halinde İkrar Başka Delil ve Emare İle Kanıtlanması Halinde Takdiri Delil Niteliğini Kazandığı )
• TAMAMLAYICI YEMİN ( Hakimin Kanaatini Güçlendirmek Üzere Lehine Harici İkrarda Bulunana Tamamlayıcı Yemin Yaptırılabileceği Gözetilerek Hasıl Olacak Sonucuna Uygun Bir Karar Verilmesi Gerektiği )
• İKRARIN TANIKLA İSPATI ( Mahkeme Dışı İkrarın Tanıkla Kanıtlanmasının Mümkün Olduğu )
1086/m.236/4,236/son
ÖZET : Mahkeme dışında yapılan ikrar kesin bir delil değildir. İkrarın mahkeme dışında yapılması halinde, ikrar başka delil ve emare ile kanıtlanması halinde takdiri delil niteliğini kazanır. Buna göre, mahkeme dışı ikrarın tanıkla kanıtlanması mümkündür.

Mahkemece, davaya konu alacağa ilişkin taraflara tanık dahil, her türlü delilleri sorulmalı, hakimin bu konudaki kanaatini güçlendirmek üzere, lehine harici ikrarda bulunana tamamlayıcı yemin yaptırılabileceği de gözetilerek hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda, ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı, davalı Mine adına kayıtlı 24 nolu parseldeki taşınmazı satın almak üzere anlaştıklarını ve satış bedeli olarak 10.000 DM ödeme yaptığını, ancak tapu ferağının verilmediğini, davalıların 8.000 DM ödeme yapıldığını kabul ettiklerinden 8.000 DM'nin döviz faizi ile ödetilmesini istemiştir.

Davalı, davacıya taşınmazın 1.900 YTL'ye satılması konusunda anlaşma yaptıklarını ve davacının 800 YTL dışında ödeme yapılmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, 8.000 DM'nin döviz faizi ile davalı Baki'den tahsiline, davalı Mine hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, satış bedeline karşılık olarak davalılara 8.000 DM karşılığı ödeme yaptığını ileri sürmüş, davalı Baki ise, kendisine 800 YTL ödeme yapıldığını, DM olarak ödeme yapılmadığını, davalı Mine de kendisine hiçbir ödeme yapılmadığını savunmuştur. Mahkemece, 800 YTL'nin davalı Baki'den tahsiline ilişkin verilen kararın faiz konusunda olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemesi nedeni ile bozulması üzerine, mahkemece davalı Baki'nin Jandarma'daki ifadesi gözetilerek, 8.000 DM'nin davalı Baki'den tahsiline karar verilmiştir. Davalı Baki'nin Jandarma'daki 05.07.2002 tarihli ifadesinde, "Zülfikar'a tarlamı 2.100 YTL'ye sattım. 8.000 DM peşinat aldım. Geriye 13.000 DM borç kaldı ve ödemedi" şeklinde beyanda bulunarak harici ikrarda bulunduğu ve 08.11.2002 tarihli Cumhuriyet Savcılığı huzurundaki ifadesinde ise, tarla sattığını ve karşılığında peşin olarak 800 YTL aldığını açıkladığı anlaşılmaktadır.

Mahkeme dışı ikrar, kesin bir delil değildir. Hakim, mahkeme dışı ikrarı doğrulayacak delil ve emare varsa, buna dayanarak karar verebilir ( HUMK m. 236/IV ). Eş söyleyişle, ikrarın mahkeme dışında yapılması halinde, ikrar başka delil ve emare ile kanıtlanması halinde takdiri delil niteliğini kazanır. Bu itibarla, mahkeme dışı ikrarın tanıkla kanıtlanması mümkündür. Hal böyle olunca mahkemece, davaya konu alacağa ilişkin taraflara tanık dahil, her türlü delilleri sorulmalı, hakimin bu konudaki kanaatini güçlendirmek üzere, lehine harici ikrarda bulunana tamamlayıcı yemin yaptırılabileceği de ( HUMK m. 236/son ) gözetilerek hasıl olacak sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın temyiz eden davalı yararına ( BOZULMASINA ), peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.




Alıntı:
Yazan Karar-2
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 2007/4100
K. 2007/5673
T. 25.9.2007
• İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ ( İtirazın İptali - Davacının Mahkeme Dışı İkrarı Nedeniyle İş Bedelinin Yarısını Davalıdan İsteyebileceği/Kalan Miktar Üzerinden Davanın Kabulü Gerektiği )
• MAHKEME DIŞI İKRAR ( Yapan Kişiyi Bağladığı - Davacının Mahkeme Dışı İkrarı Nedeniyle İş Bedelinin Yarısını Davalıdan İsteyebileceği/Kalan Miktar Üzerinden Davanın Kabulü Gerektiği )
• İTİRAZIN İPTALİ ( İş Bedelinin Tahsili - Davacının Mahkeme Dışı İkrarı Nedeniyle İş Bedelinin Yarısını Davalıdan İsteyebileceği/Kalan Miktar Üzerinden Davanın Kabulü Gerektiği )
2004/m.67
ÖZET : Dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedelinden kalan alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacının anlatımı, mahkeme dışı ikrar olup kendisini bağlar. O halde davacının iş bedelinin yarısını, yani 8 milyar TL.sını davalıdan isteyebileceği, bunun da 4 milyar TL.sının ödendiği anlaşılmasına göre kalan 4 milyar TL. üzerinden davanın kabulü gerekir.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, eser sözleşmesine dayalı iş bedelinden kalan alacağın tahsili amacıyla yapılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.

Davalı, sözleşmede tek başına görünse de Duran Eren'le birlikte maliki oldukları evin çatısına yapılan inşaat işlerinin yerine getirilmediğini belirterek davanın reddine savunmuştur.

Mahkemece dava kısmen kabul edilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflarca imzalanan tarihsiz sözleşmede, yapılacak işler karşılığı ödenecek 16.000.000.000 TL.dan 6.000.000.000 TL.sının iş başlamadan önce ödeneceği, kalanın da iş bitiminde ödenmesi kararlaştırılmıştır. Sözleşme altında yeralan imzalı açıklamada davacı dört milyar para aldığını belirtmiştir. Aynı çatıda ortak olduğu anlaşılan Duran Eren'in davalıya bu çatı imalatı nedeniyle verdiği teminat bonosu için Marmaris 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/385 Esas sayılı dosyasında açtığı dava keşifinde davacı tanığı olarak dinlenilen eldeki davanın davacısı Mustafa Uz imzalı beyanıyla toplam çatı sahipleriyle 16 milyara anlaştığını, yarı yarıya ödeneceğini, Duran Eren'in kendi payını ödediğini, Mehmet Emin Acar'ın 4 milyar lira dışında ödeme yapmadığını açıklamıştır. Davacının bu anlatımı, mahkeme dışı ikrar olup kendisini bağlar.

O halde davacının iş bedelinin yarısını, yani 8 milyar TL.sını davalıdan isteyebileceği, bunun da 4 milyar TL.sının ödendiği anlaşılmasına göre kalan 4 milyar TL. üzerinden davanın kabulü gerekirken sözleşmede ödeneceği belirtilen 6 milyar TL.nın ayrıca ödendiği usulen kanıtlanmadan ve peşin ödendiği de yazılı olmadığı halde ödeme kabulüyle hükme varılması doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 25.09.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.