Mesajı Okuyun
Old 13-02-2010, 20:45   #3
Av.Hasan Uğur

 
Varsayılan

( X ) daireyi satın aldığı zaman binanın tamamlanmış bir bina olup olmaması önemli. Genel iskan alındıktan sonra ( X ) daire satın almışsa, tamamlanmış bir binadan adi yazılı belge ile daire satın almış olur ve yapılan sözleşme geçersiz olur. Bu durumda Sayın meslektaşımız Hulusi Bey'in açıklamamlarına aynen katılıyorum.
Ancak yüklenici, kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile başkasının arsasına yapmakta olduğu bir binada ya da kendisine ait arsaya yapmakta olduğu ( bu durumda arsa sahibi ve yüklenici sıfatı birleşiyor / yap-satçılık ) bir binada daire satmışsa , sözleşme alacağın temliki hükmünde olduğu için ( BK.m.162 vd.) geçerli olur ve tapu iptali ve tescil istemek mümkün hale gelir.
Sorunun yanıtı, sözleşmenin geçerli olup olmamasına göre değişecektir. Sözleşme geçersiz ise, verilen paranın yükleniciden alınması için nedensiz zenginleşmeden kaynaklı alacak davası açmak gerekir.
Sözleşme geçerli ise ;
İpotek ve haciz alacaklılarının iyi niyetli olup olmadıklarına bakmak gerekir. İyi niyetli iseler haciz ve ipotekleri kaldırmak mümkün olmaz.
Olayımızda ( B ), ( x ) in satınalıp oturduğu dairenin ( X ) e satıldığını biliyorsa - yüklenici ile iş birliği yaparak, ( X ) in hakkını almasını engellediğinin kabulü gerekir. Bu durumda hem yükleniciye , hem de ( B ) ye karşı dairenin bedelinin tahsili için dava açmak gerekir. Yüklenicinin sorumluluğunun dayanağı sözleşme, ( B) nin sorumluluğunun dayanağı ise haksız fiildir.
Ayni hak - şahsi hak yarışmasında ayni hakkın üstün oluduğu doğru olmakla birlikte, sözleşme geçerli ve satıma konu yer teslim edilmişse Yargıtay, bu kişinin hakkını ortadan kaldırmak için daha sonra tapuda yapılan temliklerin geçersiz olduğuna ve iptaline karar veriyor.
Konuyu biraz dağıttım gibi ama dağınık da olsa görüşlerimi açıkladım.İyi çalışmalar.