Mesajı Okuyun
Old 13-12-2004, 22:01   #3
nfb

 
Varsayılan

sevgili sertan, ilgine teşekkür ederim.

Ben de zaten bu soruyu Legal Hukuk (İş ve Sos. Güv.) dergisinin 2004, 2. sayı 533.sf da çıkan Prof. Dr.CAN TUNCAY'ın KARAR İNCELEMESİ' ni okuduktan sonra sorma ihtiyacı duydum.

YARGITAY 9.H.D. 2003/20424-20629 E.K. 11.12.2003

İncelenen bu kararda işveren 6 haftalık ihbar önelini kullandırarak akdi feshettiğini bildirmiştir. ( karardan aynen: hizmet sözleşmesinin 25.04.2003 TARİHİNDE TEBLİĞ EDİLEN BİLDİRİM İLE, 05.06.2003 TARİHİ İTİBARİYLE FESHEDİLDİĞİ)

Yasanın lafzına bakarsanız, dava açma süresi fesih bildiriminin tebliğinden itibaren 1 aydır ve işçinin hizmet akdi, fesih bildirimi süresince devam etmekte iken işe iade davası açmak zorunda olacaktır. Demek ki fesih bildirimi henüz bütün hukuki sonuçlarını doğurmamıştır.

İş K. 17. maddesindeki "İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu kanunun 18,19,20 ve 21. maddelerinin uygulanmasına engel olmaz" hükmü, sizi ve Can Tuncay'ı haklı çıkartmaktadır. Ancak yeni iş kanunundaki bu ve benzeri tuzak hükümler de ne yazık ki insanları çok kolayca yanıltmaktadır.
Biraz önceki sözümüze geri dönersek, henüz bütün hukuki sonuçlarını tam anlamıyla doğurmadığı bir tarihte ( ki işçi bu süre zarfında işyerinde çalışmaya devam etmek zorundadır) işçiyi işe iade davası açmaya zorlamak ne kadar anlamlıdır? Eline tutuşturulan fesih ihbarında işine son verildiğini gören işçi, bu önel içinde İŞYERİNDE nasıl çalışacaktır? Bu ihbardan sonra iki gün çalışıp bir daha işyerine uğramaz ise akdi kendisi mi feshetmiş olacaktır? O halde üstelik bir de işverene ihbar tazminatı mı borçlanacaktır? İŞ GÜVENCESİ NEREDEDİR ?

Bana kalırsa, İŞ hukukunun yerleşik temel ilkeleri, bu yasal düzenleme ile değiştirilmemiştir. Bu yasa,hizmet akdinin yapılmasını, akdin feshi, ihtar verilmesi, savunma alınması gibi konuların mutlak biçimde YAZILI ŞEKİLDE olması gerektiğini, bunun aynı zamanda bir ispat vasıtası olduğunu kabul etmektedir.
Buna rağmen yazılı şekilde yapılmamış iş akitlerini yok hükmünde sayamayız. Fesih bildiriminin yazılı olması, bozucu yenilik doğuran irade açıklamasının işçiye ulaştığının kanıtıdır. Ancak bu bildirmde eğer 17. madde uyarınca önel verilmiş ise, bu fesih bütün hukuki sonuçlarını ancak önel sonunda doğuracaktır. O halde henüz fesih bildiriminde 17. m uyarınca belirlenen ihbar öneli sona ermeden fesih iradesi yürürlüğe girmeyeceğine göre, işe iade davası nasıl açılacaktır?