 |
Alıntı: |
 |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Müvekkilim kendisine haricen bağışlanan arsaya inşaat yapmış.Ama bu inşaat ruhsatsız.Tapunun uygun bir bedel karşılığı tarafımıza verilmesini istiyoruz.Fakat inşaat ruhsatsız ,kaçak olduğu için değeri yoktur şeklinde itiraza uğruyoruz.En başta müvekkilim iyiniyetin de ötesinde iyiniyetli.Arsa haricen de olsa kendisine bağışlanmış.Davalının savunması dikkate alınıp davamız reddedilir mi.Sadece müvekkillerim yaptıkları masrafları mı alabilirler. |
|
 |
|
 |
|
|
|
Alıntı: |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
hayır yıkım davası vs yok.arsa sahibinin mirasçılarına karşı açılmış binanın değerinin arsanın değerinden fazla olması ve iyiniyet iddiaasın dayalı bir dava.İyiniyet kısmını ispatladık fakat dosya da şu an inşaatın ruhsatsız oluşunun değerine olan etkisi araştırılıp tartışılıyor.Ve inşaat sahibinin tapunun beyanlar hanesine işlenmesi için açılmış tespit davalarında ruhsatsız yapıların yıkılması gerektiği bu haliyle tespitin yapılamayacağına ilişkin ictihat sunmuşlar.Bu içtihatın bizim davamızla ilgisi ne kadardır ben onu merak ediyorum. |
|
|
|
|
|
|
Sayın Av.Ufuk,
Açtığınız dava 3402 s.Kadastro Kanunu, m.13/B-b kapsamında mı?
8. HD. Kararından (E. 2005/3581,K. 2005/4014,T. 26.5.2005):
“…
tapulu bir yerin Tapu Sicil Müdürlüğü önünde resmen yapılmayan devri geçerli bir sonuç doğuramayacağından harici bağışa dayanılarak bu yerlerin iptal ve tescili istenilemez.
Ancak 3402 sayılı Kadastro Kanununun 13/B-b maddesinde belirtilen koşulların oluşması halinde lehine bağışta bulunan kişiler bu yerin mülkiyetini edinebilir.
Başka bir anlatımla tapulu bir yerin haricen bağışlandığı tarihten tespit tarihine kadar Kadastro Kanununun 13/B-b maddesi koşulları altında tasarruf edilmesi halinde bu yerlerin kazanılması mümkündür.”
3194 İmar Kanunu,m.32 hükmü incelenmelidir.
15. HD. Kararından (E. 2003/1825,K. 2003/4593,T. 7.10.2003):
3194 sayılı İmar Kanunu hükümleri kamu düzeni ile ilgili olup bu yasa gereğince her türlü inşaatın yapımı yetkili mercilerden ruhsat alımına bağlı olup ruhsatsız yapılan ve ruhsata bağlanamayan yapıların yıkılması zorunludur.
İmara ve ruhsata aykırı bir yapının ekonomik değerinden de söz edilemez.
Saygılarımla
EK:
HGK.E. 2006/14-46,K. 2006/47,T. 8.3.2006:
Bir kimse kendi malzemesi ile başkasının taşınmazına sürekli, esaslı ve tamamlayıcı ( mütemmim cüz )nitelikte yapı yapmışsa ve
TMK'nun 724. maddesine göre binanın kıymeti açıkça arsanın kıymetinden fazla ise,
iyiniyetle hareket eden yapı sahibi, uygun bir bedel karşılığında arazinin mülkiyetinin kendisine verilmesini isteyebilir.
Anılan hükümde öncelikli koşul, iyiniyettir.
Böyle bir davada
iyiniyetli olduğunu iddia eden kişinin, 14.2.1951 tarih, 17/1 sayılı Içtihatları Birleştirme Kararında belirtildiği gibi bu iddiasını ispat etmesi gerekir.
İkinci koşul,
yapının kıymetinin, arazinin kıymetinden açıkça fazla olmasıdır.
Üçüncü koşul da, yapıyı yapan, taşınmaz malikine uygun bir bedel ödemelidir.