Mesajı Okuyun
Old 10-09-2008, 16:27   #29
Av.Mehmet ORAK

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan BurakALTIPARMAK
Sn Mehmet Orak , HUMK 443 . maddeyi incelemenizi tavsiye ederim...
Teşekkür ederim. Ona ilişkin Bir de yargıtay kararı beldum. Arkadaşlar bilgilerinize ;
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/16713
K. 2005/20755
T. 25.10.2005
• TAPU İPTALİ VE TESCİL ( Kesinleşmeden İnfaz Edilemeyecek İlamlardaki Eklentiler Kesinleşme ile İstenebileceğinden Faiz Hesabının Buna Göre Yapılması Gereği )
• KESİNLEŞMEDEN İNFAZ EDİLEMEYECEK İLAM ( Eklentiler de Kesinleşme ile İstenebileceğinden Faiz Hesabının Buna Göre Yapılması Gereği - Tapu İptali ve Tescil Talebi )
• İLAMLARDAKİ EKLENTİLER ( Kesinleşme ile İstenebileceğinden Faiz Hesabının Buna Göre Yapılması Gereği - Tapu İptali ve Tescil Talebi )
1086/m. 443/4
ÖZET : Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı hususunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak hükmün infazı için kesinleşme gerekiyorsa ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleşmesinden sonra talep edilebilir. Bu nedenle faiz hesabı buna göre yapılmalıdır. Takip dayanağı ilam, tapu iptali ve tescile ilişkin olduğundan kesinleşmeden infaz olunamaz. Söz konusu ilamın eklentilerinin infazı için kesinleşme zorunludur.

DAVA : Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;

Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ise, ilamda yer alan eklentiler de ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden faizin kesinleşme tarihinden itibaren hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir ( İçtihadı Birleştirme Hukuk B. Genel Kurulu'nun 24.11.1995 tarih 1994/2 E. - 1995/2 K. sayılı kararı ). Somut olayda, takip dayanağı ilama konu uyuşmazlık tapu iptal ve tescile ilişkin olup, taşınmazın aynı ile ilgili bulunduğundan H.U.M.K.'nun 443/4. maddesi gereğince kesinleşmeden infazı mümkün değildir. Takip konusu yapılan avukatlık ücreti ve yargılama giderleri de esasın eklentisidir. İlamın esası kesinleşmeden infaz edilemeyeceğine göre, eklenti ve ayrıntıları da doğal olarak kesinleşmeden infaz olunamaz.

O halde mahkemece takipte talep edilen alacak kalemlerine ilamın kesinleşme tarihi olan 04.05.2005 tarihinden itibaren 3095 Sayılı Yasanın 1. maddesi uyarınca yasal faiz hesaplanarak sonuca gidilmesi gerekirken, karar tarihinden faiz hesaplanması isabetsizdir.

Ayrıca, takip talepnamesinde "yasal faizi ile birlikte" ödenmesi istenen 4.673.611.902.-TL toplam alacak içerisinde 1.500.000.000.- TL "işlemiş faiz de" vardır. Bu durumda, işlemiş faizinde içinde bulunduğu toplam alacak için tahsil tarihine kadar faiz talep edildiğinden alacaklının bu istemi Borçlar Kanunu'nun 104/son maddesine aykırıdır. Bir başka anlatımla, alacaklının faize faiz istemi vardır. Bu durumda, şikayet kabul edilerek takip tarihinden sonra işletilecek faizin işlemiş faiz dışındaki alacak kalemleri üzerinden hesaplanması gerektiğine karar verilmesi yerine yazılı şekilde anılan şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi doğru değildir.

SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve H.U.M.K.'nun 428. maddeleri uyarınca ( BOZULMASINA ), 25.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.