Sayın meslektaşlarım; müvekkilim 2004 yılında yurtdışında boşanmış. Boşanma davasını eşi açmış ve temyiz edilmeksizin kesinleşen bu davanın tanınması için biz de Türkiye'de dava açtık, çünkü yurtdışındaki davanın davacısı kadın eş tanıma davası açmadı. Tanıma davasına davalı boşanma,nafaka,tazminat,eşya ve velayet talebi ile karşılık verdi. Tanıma davasını da kabul etmemesine rağmen boşanmaya ilişkin karar Türkiye'de tanındı temyiz edilip kesinleşti. Bundan sonra kadın eş aynı dilekçe ile taleplerini tekrarla dava açtı, eşyaya ilişkin taleplerin ayrı bir dava konusu yapılması yönündeki karardan sonra ziynet eşyaları ile ilgili davasını ayırdı ve başka bir esastan dava sürüyor. Yurtdışında taraflar ayrı yaşamaya başladıktan sonra müvekkilime Münih Belediyesi Gençlik Dairesi tarafından bir tebligat yapılmış ve çocukları için nafaka ödemesi yapması gerektiği, kendisi tarafından ödenmezse ilgili kurumca ödenip daha sonra kendisinden alınacağı bildirilmiş. Türkiye'de de açılan dava ile nafaka talep edildiğinden, biz zaten ödenen bir nafaka bulunduğundan tekrar nafaka isteminin yersiz olduğunu ve bu nafaka kararının tanınması için dava açacağımızı belirttik ve nafakanını tanınması için dava açtık. Ama elimizde bir mahkeme ilamı yok ve yukarıda belirttiğimiz Münih Belediyesinin yazısına istinaden davayı açtık. Yaptığım araştırmaya göre, tarafı olduğumuzu nafaka kararlarının tanınması ile ilgili sözleşme gereği, yabancı yetkili makamlar da nafakaya ilişkin karar verebiliyor ve verilecek kararın mutlaka mahkeme kararı olması gerekmiyor. Ama müvekkilimin kendisine tebligatı gönderen makamla yaptığı görüşmeler sonucu buradan da bir karar alınamadı. Müvekkilim bulunduğu ülkede kişilerin ekonomik durumlarına göre belirli gelir aralıklarını esas alarak nafaka miktarı belirlendiğini ve buna ilişkin bir karar verilmediğini öğrenmiş. Elimizde bir karar olmadan tanıma davasını nasıl sonuçlandıracağımızı bilemiyorum. Buna ilişkin tecrübesi ve bilgisi olan meslektaşların yardımını bekliyorum. Saygılar