Benim müdafiisi olduğum şüpheli iki farklı suçtan nöbetçi sulh ceza makemesinde sorguya alınmıştı.

Bir sorgu Konut dokunulmazlığını ihlal, kilitlenmek sureti ile muhafaza altına alınmış eşya hakkında hırsızlık, gece vakti hırsızlık suçlarındandı.

Diğer sorgu ise hırsızlık, gece vakti hırsızlık suçları ile ilgili idi.

Her iki sorguda da CMK 100/3-a 7 maddesinde sayılan suçlardan olması nedeni ile CMK 100 ve CMK101. Maddeleri hükmünce tutuklanmasına karar verildi.

Bir gün sonra Asliye Ceza Mahkemesine sunulmak üzere Tutukluluk kararı veren mahkemeye itiraz dilekçemi verdim. Bunu yaparken de bazı tereddütlerim vardı. Örneğin Tutukluluk kararını veren nöbetçi sulh ceza mahkemesi hakimi aslında ağır ceza mahkemesi hakimi ise bu durumda ne olacaktı ya da dilekçeyi sadece sulh ceza mahkemesine hitaben mi yazmalıydım ya da vb şeklinde...

İtiraz dilekçemiz formalite olarak anlaşılmış ki itirazın reddine karar verildi asliye ceza mahkemesince Oysa klişe ifadelerden çok iyi bir itiraz dilekçesi hazırladığımı düşünüyordum.

Asliye ceza Mahkemesinden gelen iki cevaba göre şuna karar verilmiş,

Hırsızlık, Gece vakti hırsızlık suçundan TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA,

Hırsızlık, gece vakti hırsızlık, Konut dokunulmazlığını ihlal suçlarında ise UYAP a kayıt altına alınırken yanlışlıkla gerçekte Geceleyin kilitlenmek suret iel muhafaza altına alınan eşya hakkında hırsızlık suçundan tutuklama kararı verilmesi gerekir iken yanlışlıkla gece vakti hırsızlık suçundan da sorguya çekildiklerinden ve tutuklandıklarından bu kısmın mükerrer olmasından dolayı tutukluluklarının kaldırılmasına ve şüphelilinin tahliyesine, başkaca suçtan tutuklu ya da hükümlü değillerse salıverilmesine karar verilmiş..

Yani şimdi nasıl oluyor, tutukluluk devam ediyor değil mi?
Ayrıca İtirazın reddi kararları kesin oluyor değil mi yoksa periyodik zamanlarda iddianame açılıncaya kadar itirazı yenileyebiliyor muyuz?