Mesajı Okuyun
Old 04-10-2013, 15:43   #4
cmuk

 
Varsayılan

Konuyu düzenleyen maddenin 1. ve 2. fıkrasına bakılırsa,


MADDE 150- (1) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.

(2) Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Geçerli bir özrü olmaksızın duruşmaya gelmeyen taraf, yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemez.

Birinci fıkrada ''gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde'', ikinci fıkrada da ''gelen tarafın talebi üzerine'' dediğine göre davalının açık şekilde davayı takip etmeyeceklerine ilişkin beyanı aranmaktadır. Dolayısıyla hakimin davalı vekilinden davanın takibi konusunda beyan istemesi şarttır. Vekilin de müvekkil ile görüşme talebi bana göre doğaldır. Bu durumda hakimin davalı vekiline süre vermesi doğru gibi geliyor. Burada bir sonraki celseye davacının katılması durumunda ne olacağı merak konusudur. Hakimin, davalıya beyanda bulunmak üzere süre verdiğine göre davalının beyanına göre dosyanın akıbetine karar vereceği fikrine kapılıyorum. Somut olayda davacının bir sonraki celseye gitmesi hakim açısından bir şeyi değiştirmeyecektir.
Davalının beyanda bulunmak için süre istemesi davaya devam etme iradesi anlamında değerlendirilemeyecektir. Bu konuda müvekkilin görüşünü ve yazılı beyanını almak için süre istemesi bana göre makul bir sebeptir.