Mesajı Okuyun
Old 18-02-2012, 13:32   #14
janveljan

 
Dikkat

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Benim de paylaşmak istediğim bir husus var:

Bilindiği üzere muhatap gösterilen adresinde bulunmaz ise,



Şeklindeki hüküm uygulanır.

Benim bir davamda "borçlunun işte olduğunu beyan ettiği söylenen" ve "komşu" olduğu belirtilen hayali bir ismin beyanına itibar edilerek (bu hayali komşunun da imzadan imtina ettiği şerhi düşülerek) tebliğ edilip, takip kesinleştiiliyor ve borçlunun haberi olmadan taşınmazı satılıyor.

Muhtardan aldığımız yazıda binada sadece 3 daire olduğu, alacaklı, borçlu ve bunların dışında Kemal isminde bir kişinin bulunduğu resmen bildiriliyor. Bu yazı içeriğinden de anlaşılacağı üzere tebligat zarfında komşu olarak yazılan kişi komşu değil.

Sorum şudur: Bilmesi muhtemel komşu hayali bir isim ise ve bu duurm muhtar kaydı ile sabit ise; bu konunun mahkemece aratırılması gerekmez mi?

Mahkeme usulsüz tebligatın tespiti kararı verdiği halde Yargıtay 12 HD önce kararı onadı sonra karar düzeltme istemi üzerine bu konuya hiç girmeden komşu sanki gerçek bir komşuymuş gibi kararı bozdu.



Fikirlerinizi almak istiyorum.

Tebligat Kanunu 21 'e göre "Bilmesi gereken komşu" muhtara kayıtlı olmak zorunda değil midir?

Komşu muhtara kayıtlı olmak zorunda değildir.Ancak Tebliğ memurunun araştırma sırasında beyanını aldığı bu komşunun tebligat muhatabının adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel bir komşu olması gerektiği gibi, hayali bir isim olmaması gerçekte var olması gerektiği de açıktır.

Tebligatın usulsüzlüğü iddiası önüne getirilen mahkeme tebliğ memurunun tüzüğün 28. maddesinde emredilen yükümlülükleri yerine getirip getirmediğini mazbatayı şeklen inceleyerek araştırmakla yetinemez.Böyle bir komşunun gerçekte olmadığı iddiası üzerine(yani tebliğ memurunun yanıltıldığı ya da kasten gerçeğe aykırı zabıt tuttuğu iddiası üzerine)bu durumu araştırmalıdır.Bu husus salt Muhtar kayıtlarının celbi ile değil(zira çeşitli sebeplerle komşu olduğu halde muhtarda kaydı olmayabilir)hertürlü araştırma ile açıklığa kavuşturlmalıdır.Örneğin Su,telefon ve elektrik abonelikleri sorulabilir, çevredeki komşu ve esnafın tanıklığına başvurulabilir.Bu iddianın açıklığa kavuşturulması tebligatın usulüne uygun yapılıp yapılmadığının tespiti için şarttır.Mahkeme şekli gerçekle yetinemez.

Saygılarımla,