Mesajı Okuyun
Old 20-02-2007, 13:02   #5
Hekimbaşı

 
Varsayılan Cumhuriyet savcısı onayı

Sn.Kıray,

HHY Md24:"Ancak acil durumlarda hiç kimsenin ve hiçbir kurumun rızasını ya da iznini aramadan hekim müdahalesini yapar. Bir görüşe göre (Hamit Hancı), hasta kısa bir süre bekletilebilecek durumdaysa, izin için Cumhuriyet Savcılığına başvurulabilir."

Bu başvurunun yazılı / sözlü (telefonla) olup olmayacağını bilmiyorum. Akla gelen sorular şunlar:

1. Savcı tanıdıksa sözlü yapma yoluna gidilebilir, ama sonra bunu yazılıya çevirme aşamasında tarih / saat sorunları çıkacaktır. Bizim sözlü CS lığı onay mekanizmamız var mıdır?
2. Yazıya dök, savcılığa yolla, işlem sonucunu bekle, çıkacak onayın yazısını bekle, alarak geri gel. Bu süre, yere ve savcılığa göre çok değişken olabilir. Hiç yapmamış bir hekim neye göre, nerden bilecek ne kadar süre beklemesi gerektiğini? Bu konuda CS lıklarının karşı, kolaylaştırıcı bir prosedürü var mıdır? Söz konusu 'ayak işi' ni kimin yapması hedeflenmiştir? Bunun için CS lığının veya devletin ayrılmış bir görevlisi mi vardır?
3. Diyelim ki herşey ideal, CS lıklarına başvuruda ne gibi bilgiler yazılması gerekir?
4. Hiç böyle başvurular yapılmış mıdır, kaç tane? CS ları kaçında, neye göre, ne yönde karar vermiştir? Bu kararları gerekçeleriyle birlikte açıkça mı yazılmaktadır? Hastaya zarar gelmiş olmasından bağımsız olarak, CS ları hekimin bilgi, yetki ve sorumluluğunda olan işler hakkında nasıl karar verecektir, başka hekime danışarak mı?
5. Sn.Hancı bu görüşünü neye dayandırmıştır? Hastalıkların her salise ilerlediği, hastaların ansızın kötüye gidebileceği ve bunun önceden bilinemeyeceğini göz önünde tutarsak; görünüşte o an için bekleyebileceğine karar verilmiş, ardından hasta kötüleşmiş ve bu nedenle zarar görmüşse ne yapılacaktır? Böyle bir durumda, hastanın kötüleştiğini görüp, izin için başvurduğu halde beklemekten vazgeçen, fakat buna rağmen hastanın zarar görmesine engel olamayan hekime CS lığının 'neden beklemedin' sorusunu mu; yoksa 'neden CS lığına başvurdun' sorusunu mu sorması daha uygun olur?
6. Onay verilmediği ve hasta zarar gördüğü durumlarda, sonradan ortaya çıkan varisler veya vasiler CS lığını tıbbi kusur nedeniyle dava edebilecek midir?
7. Onay verilmediği halde hekim işlemi yapar ve hasta iyileşirse ne olacaktır? Daha kötüsü, zarar görürse ne olacaktır? CS lığı ile hekim arasında dava konusu mu olacaktır?
8. Hekim, onay verilmemesini veya geç verilmesini CS lığı aleyhine dava konusu yapabilecek midir?

CS lığını hekimin vicdan bekçisi haline getirmenin ardındaki düşünceyi anlamak mümkün değil. Yeterince işleri yok mu acaba, insan merak ediyor gerçekten.

Yardımcı olursanız sevinirim.

Saygılarımla,