Mesajı Okuyun
Old 01-12-2010, 17:15   #23
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avukat75
...Fakat bilirkişi, sadece bir davalının (toplantıya katılan) faiz sorumluluğunun olabileceğini kabul etmiş ama ilk sorumda belirttiğim gerekçeyle faiz hesabı yapmamıştır. Aslında bilirkişinin 'takıldığı' ve gerekçe olarak gösterdiği husus, faiz tutarını dava dilekçesinde belirtmemiş olduğum ve harcını yatırmamış olduğum iddiası.

Sayın Avukat75,

BK m.104/3: "Geçmiş günler faizinin tediyesinde temerrüt sebebi ile faiz yürütülemez."

Gecikme tazminatına dair ilamı mahkemeden aldığınızda ilamda hükmedilen gecikme tazminatına faiz talep edilebilir. Bu da gecikme tazminatının faiz olmadığının bir sonucudur

634 S.K. daki gecikme tazminatının işlemeye başlayacağı zamana ilişkin olarak birçok Yargıtay kararında belirtildiği üzere: "...gecikme tazminatının hesaplanmasında, buna ilişkin işletme projesi davalıya tebliğ edilmişse bu tarihin, ortak gider alacağı kat malikleri kurulu kararına dayanıyor ve davalı karara katılmış ise karar tarihinin, katılmamış ise kararın tebliğ edildiği ya da borcun herhangi bir şekilde davalıya bildirildiği tarihin başlangıç günü alınması Yargıtay'ın yerleşmiş uygulamaları gereğidir". Davalının temerrüdü, karar tarihi olmakla, talep ettiğiniz bu kısma ilişkin de harç yatırmanız gerektiği kanaatindeyim.

Bilirkişiye gelince;
Dosya münderecatı ile temerrüt tarihi bellidir; şayet daha yüksek bir orana karar verilmişse bu; aksi takdirde kanundaki oran da bellidir. Hesap yapılması için dosyanın verildiği bilirkişinin görevi, hesap yapmaktır.

(Maalesef hemen hemen bütün) bilirkişi raporlarına itiraz dilekçemde kullandığım: "HUMK m.275: “Mahkeme, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar verir. Hâkimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukukî bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemez.”Bu madde ile amaçlanan hak arayan vatandaşın pahalı yargılama yapılmasından korunması olduğu gibi (birçok Yargıtay kararında da belirtildiği üzere) HAKİMLİK MESLEĞİNİN NİTELİĞİNİN DE KORUNMASIDIR. Bilirkişiler, raporlarında hakimin genel ve hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konulara dair görüş bildiremezler. " şeklinde bir giriş yapabilirsiniz Gerçi biraz sinirleniyorlar ama...

Alıntı:
Yazan Av. Suat Ergin
Hatta usulüne uygun bir işletme projesi ve genel kurula katılım olmadığı için aidat ve genel gider asıl alacağına da karar verilmemelidir.


Bir karar:
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi, 17.11.2003 T., Esas: 2003/7152 , Karar: 2003/8944: "Davalı da diğer kat malikleri gibi anagayrımenkulün gerektirdiği genel giderlere katılmak zorundadır. Bu konuda işletme projesi hazırlanmamış olması ya da davalının kat malikleri toplantısına katılmamış olması onu bu yükümlülükten kurtarmaz. Kat malikleri kurulunun kendisini de ilgilendiren konuda usul ve yasaya aykırı karar alındığı iddiasında bulunan kat maliki bu konuda Kat Mülkiyeti Kanunu'nun hükümleri dairesinde her zaman mahkemeye başvurma hakkına sahiptir. Yanlış olduğunu iddia ettiği kat malikleri kurulu kararını iptal ettirmeyen davalı yasadan doğan yükümlülüğünü yerine getirmeye zorunludur...Kat malikleri kurulu kararları iptal edilmedikçe geçerli oldukları da gözönüne alınarak davalının sorumlu bulunduğu avans ve ortak gider aidatı miktarı saptanıp, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile reddi doğru görülmemiştir"

Saygılar...