Mesajı Okuyun
Old 09-03-2012, 16:48   #9
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. A. Hakan TOKSÖZ
Bu tür davalar uzamış (tâli) ceza zamanaşımına tabiidir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları bu yönde.

Hatta ve hatta, Yargıtay, ceza davası hiç açılmamış olsa dahi "uzamış(eski T.C.K'ya göre azamî 7.5 yıl)" ceza zamanaşımı uygulanır demektedir. Yukarıda alıntı yaptığım karara bakınız.
Av. A. Hakan TOKSÖZ

Uzamış zamanaşımı kavramını karşılıklı tanımlarsak konu aydınlanacak.

Benim tanımıma göre, BK 60/1 gereğince bir yıldan ibaret zamanaşımı süresi, eğer BK 60/2 gereğince ceza zamanaşımı kadar uzarsa buna uzamış zamanaşımını denir.

765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nda yazan zamanaşımı süresi 5 yıl ise hukuk davasındaki zamanaşımı süresi de 5 yıldır. Ancak:
- Eğer ceza davası açılmış ve zamanaşımı süresi kesilmiş ise ve diğer işlemlerle sürekli kesiliyor ise ve bu nedenle zamanaşımı süresi TCK 104/son gereğince 7.5 yıla çıkmışsa elbette hukuk davası için de uygulanacak olan zamanaşımı 7,5 yıl olacaktır. Ceza davası sürdüğü sürece hukuk davası zamanaşımına uğramayacaktır. (07.12.1955 tarihli 17/26 Sayılı Yargıtay İBK)
- Eğer ceza davası açılmamış ise hukuk davasının zamanaşımının 7.5 yıl olması için bir neden bulunmamaktadır. Ceza Kanunu'nda Kanun'da 5 yıl olarak yazan zamanaşımı 5 yıl olarak uygulanacaktır.

Kanun maddelerinin lafzından benim anladığım budur.

Özetle, her hukuk davasında, 7.5 yıl ceza zamanaşımı uygulanacağı söylenemez; ancak 5 yıllık zamanaşımı geçmesine karşın ceza davası halen sürüyorsa 7,5 yıl uygulanabilir. Çünkü ceza davasının da ömrü en çok 7.5 yıldır.

Kural koyarken her durumu ayrı değerlendirirsek:
- ceza davası açılmamışsa tazminat davası ceza zamanaşımı süresince açılabilir. (5 yıl)
- ceza davası açılmış ve bitmişse bile tazminat davası ceza zamanaşımı süresince açılabilir. (5 yıl)
- ceza davası açılmışsa tazminat davası ceza davası sürdükçe açılabilir. (7.5 yıl)
diye düşünüyorum.

Öte yandan BK 60 gereğince zamanaşımı süresi hesaplamalarında, zamanaşımının kesilmesi, durması gibi konularda ceza hukukuna bakılmaması gerektiği yolunda görüşler de olduğunu biliyorum. Ama bu görüşler karşısında Yargıtay İBK'nda yer alan "Devletin cezalandırma hakkı sürüyorsa vatandaşın tazminat hakkı da sürmelidir" görüşü bence daha güçlüdür.

Saygılarımla