Mesajı Okuyun
Old 23-04-2006, 12:45   #10
Av.Ömer KAVİLİ

 
Önemli HSYK nesnel davranmış mıdır ?

AHİM yargıcı Sayın Rıza Türmen sorulan bir soru üzerine, 'devletin, egemenlik yetkilerini kullanan görevlileri' bakımından mahkeme daha önce red kararı vermiş olup, başvuru yapılırsa konuyu değerlendiririz' demiştir.

Bu konuda adalet.org sitesinde yazılan yanıtımız aşağıdadır:

"...devletin, egemenlik yetkilerini kullanan görevlileri..."

Bu deyim bizim hukukumuzdaki 'istisnai memuriyet' deyiminin benzeridir. O demeci, merkezi otoritenin kendi istisnai memurunu görevlendirme veya görevden alma konusunda geniş takdir (onam) yetkisinin bulunduğu biçiminde anlamalıyız.

Diğer yandan, eğer İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesine göre konuyu olasılılıklar bakımından ele alırsak, SAVUNMA İMKAN VE KOLAYLIKLARI SAĞLAMA yükümünün bozulduğu düşünülebilir. Başka deyişle, yargılamanın sonucu değil, YARGILAMA VE ÖZELLİKLE SAVUNMA HUKUKU İLKELERİNİN BOZULMUŞ OLMASI bakımından 'kabul edilebilir' kararı düşünülmelidir.

Sonuçta, bir hukukçu salt görevini yaptığı ve ancak suç olmadığı da ayrıca ilgi tutulan yasa maddesinde yazılı bir işlemi nedeniyle meslekten çıkartılmaktadır.

Öyleyse bu anayasal kurulumuzun verdiği önceki kararlarında da idare hukukunda geçerli olan "nesnellik - objektiflik" ilkesine uyup uymadığı önem kazanacaktır.
Anımsayacak olursak, İstanbul Barosu Başkanlığı "Adli Yargıda Yolsuzluk" başlıklı bir araştırma yaptırtmış, araştırma başında bir Profesör görevlendirmiş, araştırma sonuçlarını bir basın toplantısıyla kamuya açıklamıştı. İşte bu açıklamadan sonra İstanbul ilinde görev yapan Başsavcılar, DGM Başsavcısı, Mahkeme başkanı yargıçlar ve diğer yargıçlardan oluşan 50 civarında kamu görevlisi "Bu araştırma DOĞRU DEĞİLDİR, Bu araştırma bilimsel değildir, bu araştırma adı altında yargı karalanmak isteniyor vb." içerikte CUMHURİYET TARİHİMİZDE İLK KEZ BİLDİRİ yayınlamışlardı. İşte bu bildiriyi imzalayanlardan bir olan o zamanda DGM Başsavcılığı görevine atanan bir savcımız, Ankara-Gölbaşı yakınlarında bir trafik kazası geçirmiş ve kendisi yaralanmış, sürücü ölmüştü. Basında yazıldığı ve sanatçı Levent Kırca'nın programlarında yer aldığı kadarıyla, sürücü birçok gıyabi tutuklama kararı ile aranmakta ve o kişinin bu savcımızın görev yaptığı dönemlerde adli birimlerin müteahhitlik işlerini aldığı duyulmuştu. Hürriyet Gazetesinde Emin Çölaşan kendi köşesinde uzun süre yazmaktan bıktığını da yazmıştı.İşte bu olayda yaralı olarak kurtulan İsanbul DGM Başsavcımız hakkında bugünkü kararı veren anayasal kurulumuz, o zamanda o savcımızı YALNIZCA ESKİŞEHİR SAVCISI olarak görevlendirme sonucu sağlamıştı.

Şimdi düşünelim, anayasal kurulumuzun tutumu açısından, yazdığı iddianamede GENEL SUÇ BULUNMAYAN savcı Sarıkaya hakkındaki bugünkü karardaki tutum ile o zamandaki o kararındaki tutumu nesnellik ilkesine uygun mudur ?

Bence değil.

Ömer KAVİLİ
İstanbul Barosu - Avukat Hakları Merkezi Üyesi