10-10-2007, 11:49
|
#29
|
|
|
Alıntı: |
|
|
|
|
Yazan Av.Habibe Yılmaz Kayar |
|
|
|
|
11.07.2006 Tarihli THS'deki mesajımdan alıntıdır:
|
Alıntı: |
|
|
|
|
Yazan Av.Suat Ergin |
|
|
|
|
|
|
|
Alıntı:
“Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi 1.Protokol:
Madde 2
Eğitim hakkı
Hiç kimse eğitim hakkından yoksun bırakılamaz. Devlet, eğitim ve öğretim alanında yükleneceği görevlerin yerine getirilmesinde, ana ve babanın bu eğitim ve öğretimin kendi dini ve felsefi inançlarına göre yapılmasını sağlama haklarına saygı gösterir.”
Bu maddeye Türkiye Tevhid-i Tedrisat Kanunu kurallarını saklı tutarak çekince koymuştur.
Alıntısını yaptığım 1 inci Protokolün 2 inci maddesine göre, ana babanın söz konusu eğitim ve öğretimin kendi dini inançlarına göre yapılmasının sağlanmasını talep etme hakkı bulunmaktadır. Bu maddeye Türkiye çekince koymuştur. Bu çekincenin hukuki anlamını tartışmaya girmeden, Tevhid-i Tedrisat Kanunu’nun Cumhuriyetin ilanından hemen sonra ve medreselerin kapatılması amacıyla çıkarıldığını tespit ettikten sonra bu çekincenin Protokol ve Sözleşmenin ruhuna ters düşmediğini görmekteyiz.
Soru şudur: Türkiye’nin koyduğu çekinceye rağmen, AİHM acaba AİHS 9 uncu maddeyle, 1 inci Protokolün 2 inci maddesini birlikte mi yorumlamaktadır? Bu soruya, AİHM’ in Leyla Şahin-Türban davasındaki yorumuna bakınca evet cevabını verebiliriz. O davada “laikliğin bireyi aşırı eğilimli gruplardan korumayı amaçladığını vurgulayan mahkeme, AİHS 9. maddesinin din motifli her eylemi korumadığının altını çizdi.” Kararda "Büyük Daire, laiklik görüşünün Sözleşme'yi destekleyen değerlere uygun olduğunu göz önünde tutuyor. Bu, Türkiye'de demokratik sistemin koruması açısından gerekli sayılabilir" denilmiştir.(Son iki cümle, eski Yargıtay C.Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’ nun bir makalesinden alınmıştır.)
AİHM Sözleşmenin 9 ile 1 inci Protokolün 2 inci maddesini birlikte yorumlarsa verilecek karar Türkiye aleyhine olacaktır.
|
|
|
|
|
|
Saygılarımla
|