Mesajı Okuyun
Old 09-04-2002, 20:46   #1
Emin GÜNEŞ

 
Acil Hukuk Faciaları

Belediye vekiliyim. Aleyhimize 150 milyar liralık kamulaştırmasız elatma davası açılmış, ancak el attığımız iddia edilen yer yola terk edilmesi yasal zorunluluk olan bir parsel. Davacıya ait TARLA kadastro tarafından parselasyona tabi tutulmuş, 12 adet parselin önünden yol için 7 m genişliğinde 300 metre uzunluğunda yol bırakılmıştır. Ancak yargılama sırasında öğreniyoruz ki bu yol terkin edilmesi gerekirken parsel numarası verilerek davcı adına tescil edilmiş görünüyor. Bu açıkça kadastro yasasına aykırı, çünkü parsellerin hiç birinin yola cephesi yoktur.
Biz bu durumda davacı aleyhine tapu iptali ve terkin davası açtık. Her iki dava aynı anda devam ederken "kamulaştırmasız el atma" davası sonuçlandı ve kesinleşti. Şimdi diğer davayı kazansak dahi kesin hüküm karşısında ne yapabiliriz. Yaptığım araştırmada 1086 s.y nın 445 ve 446 maddelerin koşulları yok. Biz parasını verdikten sonra zaten terkin edilecek yol için davanın devamında artık yararımız kalmamış görünüyor. Hatta bir bakıma dava konusuz kalmış bulunuyor. Ancak bu meblağ faiziyle birlikte 400 milyar lirayı buluyor.
Tapu iptal davası hakkında gerekli açıklamalar kamulaştırmasız el atma davasında ileri sürülmüş ancak Yargıtay tarafından dikkate alınmamıştır.
Üstelik ben belediye avukatlığını yeni aldım. Benden önceki vekil kararı üç kez temyiz etmiş her seferinde karar bozulmuş ancak emsallerden değerin yüksek olmasından bozulmuş kararda tapu iptal davsına hiç değinilmemiştir.
Bu haksızlığı içime sindiremiyorum. Bu beni vicdanen çok rahatsız ediyor.Belediyenin krizde olduğu da göz önünde bulundurulduğunda olayın vahameti daha da artıyor. ÇÖZÜM ÖNERİSİ OLAN ARKADAŞLARA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER.
SAYGILARIMLA
Av. Emin GÜNEŞ