|
|
|
|
|
|
Sanıyorum işletme biliminin geldiğini noktanın bir sonucu ama artık Yöneticilik sanatında yönetilenlerin tepkisini çekecek güç kararları almak günümüzde çok kolaylaştı.
Eskiden herhangi bir yönetici (Kamu/özel şirket farketmez) geniş kitlelerden tepki alacak zor bir karar alacağı zaman uykularını kaçıracak kadar düşünür, yine de bu kararı alıyorsa, kararını açıklar, karar sonrası herkes ayağa kalktığında da bu tepkiyi hem kişisel hem de kurumsal olarak sineye çekmek zorunda kalırdı. Mesela ücretsiz bir hizmet ücretli hale geldiğinde, bir hizmet/malın fiyatına zam yapıldığında vs. kararı alan yöneticiler ve kurumlar hep bu acı süreci yaşamak zorundalardı.
Tabii o zamanlar işletme yüksek lisansı (MBA) gibi kurumsal yönetime odaklanan bilim dalları yoktu, yöneticilerin çoğu da yönetim işini bilinçsiz şekilde yapıyordu. Sonra bu billim dalları gelişti, yöneticiler buralarda yönetme ilmi almaya başladılar ve yönetim taktikleri de değişti. Artık yöneticilik yapmak ve tepki çekecek kararları almak çok daha kolay, bunun işletme ders kitaplarında öğretilen stratejileri var:
Mesela tarihi boyunca mazaret dilekçesini ücretsiz vermeye alışmış, üstelik hak arama konusunda da sessiz kalmamayı meslek edinmiş avukatlardan mazeret dilekçesi verirken artık 2-TL almak mı istiyorsunuz? Eski geleneksel yöneticiler gibi gidip, "UYAP'tan mazaret dilekçesi vermek artık 2-TL'dir" derseniz, avukatlar ayaklanır ortalık birbirine girer, o toz dumandan en çok siz ve kurumunuz etkilenir. Yapmanız gereken işletme kitaplarındaki stratejileri uygulayıp, "UYAP'tan mazeret dilekçesi vermek 5-TL'dir" demektir. Bu karar sonrası yine avukatlar ayaklanır, ortalık yine birbirine girer, barolar/TBB sizinle görüşme talep eder ve siz de binbir nazdan sonra, "kurtarmıyor ama biz avukatları çok severiz hadi sizin hatırınız için bari 2-TL olsun!" dersiniz, TBB haberi "müjde" olarak duyurur, avukatlar dahil herkes sizi alkışlar, hatta uzun vadede Avukatlardan teşekkür plaketi bile alabilirsiniz. Böyle bir karar sonrası artık hiç kimse "tamam da yüzyıllardır dilekçe olarak verildiğinde ücret alınmıyordu da şimdi elektronik olarak verildiğinde neden ücret alınıyor? Elektronik bu işlemin kuruma nasıl ve ne kadar bir masrafı var? Adalet sisteminin işletiminde kar amacı güdülebilir mi?" gibi soruları artık zormaz. Kısaca yine işletme kitaplarında yazıldığı üzere tam bir "win-win" (kazan-kazan) durumu.
Dedim ya artık yöneticilik daha kolay. Tüm bilim dalları gibi İşletme de sürekli kendini geliştiriyor. Olan eski yöneticilere olmuş..
|
|
 |
|
 |
|
Eski yöneticilerin işi daha kolaydı ve yaptığı açıklamalardan bazıları şöyleydi:
Mazot vaadı da biz mi içtik.
Dün, dündür; bugün bugündür.
