Mesajı Okuyun
Old 15-01-2010, 21:14   #7
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Mevzuatımızda kamulaştırmasız el atma davaları düzenlenmemiştir. Kamulaştırmasız el atma davalarının hukuktaki tek ve önemli dayanağı 16.05.1956 T. 1/6 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararıdır. Anılan kararda " usulen istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrımenkulü yola kalbedilen şahsın , esas itibariyle yola kalbeden amma hükmü şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmaya hakkı olduğuna, ancak dilerse bı fiili duruma razı olarak ,mülkiyet hakkının amme hükmü şahsiyetine devrine karşılık gayrımemkulün bedelinin tahsilimi de dava edebeileceğine ...ittifakla karar verildi" denilmektedir.

İçtihatı Birleştirme kararlarına uymak ve uygulamak zorunluluğu vardır. Bu kararı eleştirerek sorunu çözemeyiz. Diğer yandan idare kamulaştırma kararı almaksızın ve bedelini peşinen ödemeksizin k,işilerin tapulu taşınmazını fiilen el koyararak kamu yararına tahsis etme hakkına sahip olamaz. Kamulaştırmasız el atma için tesisatın mutlaka idare tarafından yapılması şartı mevcut değildir. İdare başkasının yaptırdığı veya başkasına yaptıracağı tesisi kullanarak o tesisten kamu hizmeti sağlaması mümkündür ve durum fiili atma sayılır.Burada fiili et atma ve kalıcılık unsurlar aranır. Sorudaki olayda bu unsurların gerçekleştiği açıkca anlaşılmaktadır.

Kamulaştırma K. 25 maddesine göre mal sahibi yönünden kamulaştırma , 10 maddeye göre yapılacak tebligatla başlar. İdare daha önce yapılması gereken işlemleri yapmazeya ihmal ederse ( 7,8 ve acele kamulaştırma varsa 27 maddeye göre yapması gereken işlemleri ki soruda bunların yerine getirildiğine dair bir işaret yoktur) mal sahibi kamulaştırmasız el atma hakkındaki İçtihatı Birleştirma kararından yararlanarak, müdahalenin önlenmesi veya bedelinin ödenmesi haklarını kullanabilir.

Olayda kamulaştırmasız el atma hükümlerinin uygulanacağına dair görüşümü tekrarlıyorum.