Mesajı Okuyun
Old 19-01-2022, 12:08   #2
Av. Suat

 
Varsayılan

Bankalar genellikle şirket bünyesindeki firmalardan sigorta yaptırmakta..Aşağıdaki karar faydalı olabilir.
Davaya konu kredi tacir yada tüketici işlemi ise arabuluculuk ve görev ve yetki konularına dikkat edilmesi gerekir.

11. Hukuk Dairesi 2016/2466 E. , 2017/4797 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 28/07/2015 tarih ve 2014/165-2015/760 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili müvekkillerinin babası ... tarafından Vakıflar Bankasından kredi çekildiğini, krediyi öderken murisin vefat ettiğini, ancak Vakıflar Bankasından gönderilen yazıda hayat sigortasından yararlanamadığından 19.074,48 TL'nin ferileri ile birlikte müvekkillerinden talep edildiğini, davalı ... Bankasının icra takibine giriştiğini, talep edilen alacağın Vakıf Emeklilik A.Ş. tarafından düzenlenen Hayat Sigorta Poliçesi ile sigorta örtüsü altına alındığını, istenen alacağın sigortadan tahsili gerektiğini, oysa ...nin hayat sigortası kapsamında bulunan krediyi ödemekten-tahsilden kaçındığını, davalı ... ile sigorta işlemini gerçekleştiren Vakıf Emeklilik Genel Müdürlüğünün aynı grubun bünyesinde faaliyet gösteren şirketler olduğunu ileri sürerek davalı bankaya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleştirilen davada davacı vekili murisin kullandığı krediden sigorta poliçesi kapsamında davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, kredi borcunun bankaya ödenmemesinin poliçe ve genel şartlara aykırı bulunduğunu bildirerek borçtan sigorta şirketinin sorumlu olduğunun tespiti ile menfi tespit davasına konu alacağın sigortaşirketinden tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı ... vekili davacı tarafın murisi ...'ın banka ile yapmış olduğu tüketici kredisi borçlanma ve rehin sözleşmesi gereğince kredi kullandığını, kullanılan krediler ödenmeyince borçlu mirasçılarına karşı yasal takip başlattıklarını, davalıların miras bırakılan kişiler olarak bankaya olan borçtan dolayı sorumlu olup, ödeme yapmak zorunda olduklarını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Birleştirilen dosyada Davalı ...vekili öncelikle husumet, görev ve yetki itirazları olduğunu, sigorta ettirenin Vakıflar Bankası olduğunu ve sigorta priminin banka tarafından müvekkiline ödendiğini, davalıların murisinin sözleşmede riziko şahsı-sigortalı olup TTK'nın ilgili maddeleri ve sigorta sözleşmesi uyarınca sigorta poliçesinden doğan haklar ve borçların sigorta ettiren bankaya ait olduğunu, davacının tazminatın ödenmemesinden dolayı dava açma hakkı olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; öncelikle rehin hakkı sahibinin sigortadan tazminat talep etme hakkının bulunduğu, sigorta ettirenin ancak malın daini ve mürtehini olan ve lehine sigorta ettirenin açık muvafakatını almak şartı ile ve kendi menfaati de zedelendiği takdirde tazminat isteme hakkına sahip olacağı, davacının aktif dava açma hakkının bulunmadığı gerekçesiyle aktif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekilleri temyiz etmiştir.
Dava, davacılar murisinin kullandığı kredinin bakiye borcunun hayat sigortası poliçesi kapsamında ödenmesi talebine dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Davalı ... hayat sigortası poliçesinde daini mürtehin olarak yer almaktadır. Mahkemece, davalıya davaya muvafakat edip etmediği sorulmuş, davalı da davaya muvafakat etmediği yönünde cevap vermiştir. Ancak, davacılar murisinin kredi borcunun poliçe kapsamında sigorta şirketinden tahsili konusunda davalı/alacaklı Vakıflar Bankasının hareketsiz kalması ve açılan davaya da muvafakat etmemesi, Vakıflar Bankası ile davalı sigorta şirketi olan ...nin aynı sermaye grubuna dahil olduğu gözetildiğinde TMK'nın 2. maddesine aykırıdır. Bu durumda, davacının talebinin sigorta tazminatının tahsiline ilişkin olmayıp menfi tespit istemine ilişkin olduğu, banka aleyhine açılan menfi tespit davasında sigorta şirketinin de zorunlu dava arkadaşı bulunduğu, birleştirilen dava ile bu usuli eksikliğin giderildiği de dikkate alınarak davacının işbu davayı açabileceğinin ve davalı ... Bankasının işbu davaya muvafakat etmemesinin sonuca etkili olmadığının kabulü gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekillerinin temyiz isteminin kabulü ile kararın davacılar yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 27/09/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.