Mesajı Okuyun
Old 13-03-2012, 17:34   #1
Av.Kaan

 
Varsayılan İtiraf ediyorum: Avukatım!

Aslında bu başlığı bir makale/ kitap başlığı olarak düşünmüştüm. Konu zamanla olgunlaşır, neden böyle söylediğimi kavrarım, taşlar yerine oturur o zaman kaleme alırım demiştim. Hala oturmadı.

2007 yılıydı. Avukatlığa başlayalı henüz bir kaç ay olmuştu. Mesleğe başlarken bekardım. Yeni bir eve taşınmıştım. Akşam yemeklerini de genellikle yakındaki pidecide yiyorum. Hem de bol bol sohbet ediyorduk.

Birgün, eski bir abimden telefon aldım. Kendisinin bende uyandırdığı saygı hissi nedense tedirginliğe dönüştü. Telefonu açtım, hal hatırdan sonra "işlerimi" sordu. Belki avukat olduktan sonra ilk defa konuşuyoruz. İç çekip "psikolojik baskısı çok ağır" dedim. "Biz" dedi "ona vebal" deriz. Akşam olup eve yürüken bu konuşmayı düşünüyorum. Pideciye yaklaştığımda bir başka düşünce meşgul etmeye başladı. "Bu adamlar bunca zaman ve konuşma üzerine neden bana mesleğimi, işimi sormadılar?"

Pideciye girdim. Oturdum. Adını unuttum aynı garson geldi. Ne alırsın dedi. siparişi verdim. Tamam deyip gitmeye yeltendi ki birden durup "ya sen ne iş yapıyosun?" diye sordu.

Çok iyi hatırlıyorum, sorusunun hemen akabinde belki bir kaç salisede gülümseyip "Avukatım" dedim. Hiçbir şey demeden gitti. O günden sonra bir daha hiçbir zaman avukatım deyip de bunun üzerine üç beş laf edilmediği olmadı. Ama o gün hiçbir şey demeden gitti. Gidişiyle beraber Avukatım derken neden gülümsediğimi düşündüm. Bu günlük hayatta nezaketen yaptığım bir gülüş değildi. Hergün sohbet ettiğim birine söylüyordum. Bir övüntü, gurur duyma hiç değildi. Peki neydi?

O anı tekrar düşündüm ve anladım ki o gülüş yolda gelirken "neden hiç mesleğimi sormadılar" düşüncesi ve iş yerindeki telefon görüşmesinin bir tezahürü idi. O gülüş belki bir maske belki bir mahcubiyet belki de her ikisi idi. Evet "Avukatım" derken sesimin tınısı "İtiraf ediyorum: Avukatım!" olarak çıkmıştı.

Peki neden? Hala adliyeye giderken korkuyorum. Belki eskisi kadar değil ama hissediyorum. En dipte bir korku var. Bu korku olmalı mı olmamalı mı bilmiyorum. Tek bildiğim en dipte hep var. Kimden neyden korkuyorum? Ne için nasıl bir sorumluluğun altına giriyorum? Ne kazanıyorum, ne kaybediyorum? Ne uğruna hangi bedeli ödüyorum? Ben nereye gidiyorum?

Cevabı olan varsa dinliyorum.