Sayın Doğramacı'yı hassasiyeti nedeniyle kutluyorum. Ancak bu ülkede 765 sayılı TCK yürürlükte olduğu yaklaşık 80 yıl boyunca "kızlık bozma suçu" diye bir suç hukuk dünyamızda var oldu. Yeni TCK çok çağdaş bir adım atıp evli- bekar bakire/bakire olmayan vs. gibi kadını aşağılayan tüm ayrımları ortadan kaldırdı. Ancak halen boşanma davalarında bu husus ne yazık ki sıklıkla gündeme gelmekte. İlişkiye girilip girilmediğinin tespiti açısından da hymen in yapısının elastik olup olmadığı ilişkiye girmekle yapısının bozulacağı anlaşılıyorsa sağlam olup olmadığı vs gibi sorular hekimlere sorulmakta. hekim elbette genital muayene yapacaktır. Ancak burada tartışılan olayda meslektaşlarımıza başvuran kadınlarımız bakire olduklarının tespiti konusunda yardım istemekteler. Genital muayene olmak istemelerinin amacı bakire olduklarını ispat etmek. Bu konuya önem verilmesi toplumsal bir sorun. Hukuk da toplumun değer yargılarına göre hareket etmek durumunda olan ya da ahlak kurallarıyla keşisen bir alan. Bu nedenle her ne kadar genital muayene diye dolaylasak da hekimden istenen hymen in yapısının bozulup bozulmadığı yani bakire olunup olunmadığı. sanki bu durumu değil de başka bir şeyi tespit ediyormuş gibi davranmak mevuct durumdan kendimizi soyutlamaya çalışmak gibi geliyor bana.


Herhangi bir hekime başvurup genital muayene olup muayene sonucuyla ilgili bilgi istendiğinde muayene yapılıp rapor veriliyor ve bu raporda hymen in yapısı hakkındaki tespitler de yer alıyor. Bu nedenle gerekçesini açıklamadan sadece genital muayene olmak için bir jinekoloğa başvurmakla sonuç alıncaktır. İşin içine mahkeme hukuk delil gibi konuları sokunca hekimlerimiz çekiniyorlar. Bu nedenle rutin kontrol için başvurmuş gibi gidip muayene hakkında rapor istenildiğinde almak daha kolay olur düşüncesindeyim