Mesajı Okuyun
Old 06-12-2011, 13:54   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Tekrar Teşekkürler

T.C.
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/2862
K. 2009/682
T. 16.2.2009
• GİZLİ AYIP ( Tamirden Bir Ay Sonra Aracın Tamiri Sırasında Orjinal Parça Kullanılmadığı ve Bazı Aksamın da Tamir Edilmediği Mahkemece Tesbit Edilmesi Nedeniyle Bulunduğu )
• HASARLANAN PARÇANIN 2.EL ÇIKMA PARÇA İLE DEĞİŞİMİNİ KABULE ZORLANILAMAYACAĞI ( Süresinde Tesbit Yaptıran ve Dava Açan Davacının BK. 198. Maddesine Göre Ayıplı Haliyle Kabulünün de Söz Konusu Olmadığı )
• TAZMİNAT DAVASI ( Kanunda Öngörülen Hukuki Sorumluluğu Kaldıran ve Daraltan Anlaşmaların Geçersiz Olduğu - Tazminat Miktarına İlişkin Olup da Yetersiz Olan Anlaşmalar Yapıldıkları Tarihten İtibaren 2 Yıl İçinde İptal Edilebilecekleri )
• İBRA BELGESİ ( İptalinin Açıkça ve Ayrıca İstenmesine Gerek Olmayıp Dava Sırasında İleri Sürülebileceği Gibi Yapıldığı Tarihten İtibaren 2 Yıl İçinde Hükümlerinin Kabul Edilmediğine İlişkin Bir İrade Açıklamasının da Yeterli Olmadığı )
818/m.41,198
2918/m.111
ÖZET : Davacı hasarlı araç davalı tarafça tamir ettirilmiş ve davacı ibra belgesi imzalamış ise de; tamirden bir ay sonra aracın tamiri sırasında orjinal parça kullanılmadığı ve bazı aksamın da tamir edilmediği mahkemece tesbit edilmiştir. Gerçek zarar yukarıdaki ilke kapsamında giderilmemiş olup, gizli ayıp mevcuttur. Davacı hasarlanan parçanın 2.el çıkma parça ile değişimini kabule zorlanamaz. Süresinde tesbit yaptıran ve dava açan davacının BK. 198. maddesine göre ayıplı haliyle kabulü de söz konusu değildir.

Karayolları Trafik Kanunu'nun 111. maddesine göre bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran ve daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz olan anlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı tazminat davasının kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı sigorta vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili dava dilekçesiyle, davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada davacıya ait araçta hasar meydana geldiğini hasarın, davalı sigortanın özel tamir servisinde tamir ettirildiğini ancak değiştiği belirtilen parçaların değiştirilmeyip bir kısım hasarın giderilmediğini bunun tesbit ettirildiğine ve hasarın kendisi tarafından yaptırıldığını açıklayıp, 3.600 YTL maddi tazminatın, 150 YTL tespit masrafı ve kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen ( sigorta şirketi poliçe limiti ile sınırlı olarak ) tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesiyle, davacıya ait aracın eksiksiz şekilde onarılarak kendisine teslim edildiğine ve herhangi bedel de alınmadığına dair ibraname bulunduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Davalı Alanya Unlu Mamüller San Tic. Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesiyle, davacıya ait aracın, kendilerine ait aracın zorunlu mali mesuliyet sigortası olan davalı sigorta tarafından tamir ettirildiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Davalı Abdullah Elmas'a usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın kabulü ile, 3.600.-YTL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline ( davalı sigorta dava tarihinden işleyecek faiz ve poliçe limiti ile sınırlı sorumlu olarak ) karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Hüküm fıkrasının yargılama giderlerine ilişkin 2. bendinde, davalı Türkiye Genel Sigorta AŞ. yerine davanın tarafı olmayan Güven Sigorta AŞ.'nin adının yazılması, mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiştir.

Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Davacıya ait aracın davalı tarafa ait araç sürücüsünün kusurlu hareketi ile meydana gelen kazada hasarlanmıştır. Türk hukukunda zarar kavramı hususunda fark teorisi benimsenmiştir. Bu teori gereğince zarar, mal varlığının zarar verici olaydan sonraki durumu ile zarar verici olay meydana gelmese idi, bulunacağı durum arasındaki farkı ifade eder. Zararın hesaplanmasında olayın zarar gören mal varlığı üzerindeki olumsuz etkileri yanında olumlu etkileri de gözönünde tutulmak ve yararla zarar denkleştirilerek gerçek zararın bulunması ve tazmini gerekir ( BK. 41 ).

Somut olayda davacı hasarlı araç davalı tarafça tamir ettirilmiş ve davacı ibra belgesi imzalamış ise de; tamirden bir ay sonra aracın tamiri sırasında orjinal parça kullanılmadığı ve bazı aksamın da tamir edilmediği mahkemece tesbit edilmiştir. Gerçek zarar yukarıdaki ilke kapsamında giderilmemiş olup, gizli ayıp mevcuttur. Davacı hasarlanan parçanın 2.el çıkma parça ile değişimini kabule zorlanamaz. Süresinde tesbit yaptıran ve dava açan davacının BK. 198. maddesine göre ayıplı haliyle kabulü de söz konusu değildir.

Karayolları Trafik Kanunu'nun 111. maddesine göre bu kanunda öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran ve daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarına ilişkin olup da yetersiz olan anlaşmalar yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Yasanın bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir.

SONUÇ : Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen tazminata ilişkin hesaplamanın hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalı sigorta vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi ile ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 145.50.-TL kalan onama harcının temyiz eden davalı Türkiye Genel Sigorta'dan alınmasına, 16.02.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.