Mesajı Okuyun
Old 30-11-2012, 11:29   #5
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

"...zorunlu trafik sigortasında sigortacı, işletenin 2918 sayılı KTK.nun 85/1 nci madde hükmünde yazılı hukuki sorumluluğunu, aynı kanunun 91/1 nci maddesi uyarınca üstlenmiş olup, gerek 85/1 nci madde hükmü, gerekse zorunlu trafik sigortası poliçesi genel şartlarının 1. maddesi hükmü, ölüm veya cismani zararlar yanında ancak bir şeyin zarara uğraması halinin teminat kapsamında olduğunu öngörmüştür. Aynı kanunun 92/b ve poliçe genel şartlarının A.5.b bendi hükümlerinde, işletenine eşinin, usul ve fürunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürülebilecekleri taleplerin teminat dışı olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu hüküm, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası'nın asıl amacının üçüncü kişilere verilecek zararların güvence altına alınması ilkesinin bir tekrarı olmaktadır.

Ne var ki, sözü edilen maddede bedeni zararlardan söz edilmemiş, sadece mal zararlarının güvence dışı olduğu hükme bağlanmış bulunmaktadır. Doktrinde de, bu tarz düzenleme nedeniyle, işletenin yasada sayılan yakınlarının uğramış oldukları bedensel zararların Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası güvencesi içinde kaldığı kabul edilmekte olup, varılan bu sonucun, işleten sıfatı olmayan sürücünün aynı derecedeki yakınları için de geçerli olduğunun kabulü gerekmektedir. Zira, sigortacının bu kapsamdaki sorumluluğunu sınırlayan aynı yasanın 92 nci maddesinde araç sürücüsünün aynı derecedeki yakınlarının bu kapsamın dışında kaldığına ilişkin hüküm bulunmadığı gibi, sigorta poliçesi genel şartlarında da bu yolda bir sınırlama getirilmemiştir. O halde sürücünün aynı derecedeki yakınlarının da murislerinin ölümü nedeniyle bedensel zararlar kapsamında olan destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin trafik sigortacısından istemde bulunabileceği ilke olarak benimsenmelidir. Esasen, doktrinde de sürücü ve yardımcılarının işletene karşı tazminat isteminde bulunabilecekleri dolayısıyla onun sigortacısının da sorumlu olması gerektiği kabul edilmektedir. (Bkz. Dr. S. Arkan, Sigorta Hukuk Dergisi, C.1, sayı 3-4, Sh.268; Ç. Aşçıoğlu, Trafik Kazalarında Hukuki Sorumluluk ve Tazminat Davaları, Ank. 1989, sh. 86 vd.) Nitekim, somut olayla ilgisi olmamakla birlikte, İMSS. Genel Şartları'nın 3/c bendinde, bu noktada sürücü ve işleten arasında, yakınlar bakımından bir ayrım yapılmamıştır. Dairemiz'in 17.4.1995 tarih ve 2056-3648 sayılı; 15.5.2000 tarih ve 288-4194 sayılı; 15.3.2001 tarih ve1244-1941 sayılı; 9.6.2003 tarih ve 269-6111 sayılı; 20.6.2005 tarih ve 2004/9695 esas, 2005/6380 karar sayılı ilamları, ölen sürücünün eşi ve çocuklarının bedensel zararlara ilişkin, üçüncü kişi olarak dava hakkının varlığına ilişkindir.

İşletenin ve sürücünün aynı derecedeki yakınları trafik sigortacı karşısında, bedensel zararlar bakımından üçüncü kişi durumunda olduklarına göre..."
İŞLETEN BABA YÖNÜNDEN DAVANIN REDDİ DOĞRU DEĞİLDİR.KOLAY GELSİN