Mesajı Okuyun
Old 15-12-2006, 20:10   #14
ibreti

 
Varsayılan

Mademki çözüm aranıyor, olaya farklı pencerelerden bakalım

Olayın Sn.Suat Ergin'in anlattığı biçimi ile değerlendirmesini yaparsak;
1)Borçlu B, "senede karşı senetle ispat yükümü" nedeni ile alacaklı A'ya karşı çok fazla bir savunma imkanına sahip değil.
2)Talimatı ve rızası dışında ödeme emrini alıp, borcu kabul eden avukatına hem savcılık vasıtası ile hem de avukatın bağlı bulunduğu Baro vasıtası ile "Sayın avukatım, benim talimatım olmadan böyle bir işi neden yaptın?" diye sorabilir. Ancak, ortada bir senet ve senede dayalı takip var iken, avukatın ceza alması dışında fazla bir çözüm getirmez.

-----------------

Mademki tartışıyoruz;
Olaya B'nin A dışındaki alacaklıları açısından bakıldığında durum farklı görünüyor;
Şöyleki;
-Aslında alacaklı görünen A ve borçlu görünen B arkadaş.
-Benim müvekkilim olan C ve D ise B'den alacaklı.
-A ve B kendi aralarında anlaşıp, benim müvekkillerimin alacağını almasının önüne geçmek istiyorlar. Bunun için de "Bu işi en iyi avukatlar bilir" deyip avukatlara gidiyorlar. Birisi borçlu olmadığı halde bir senet veriyor, öteki de alıyor. Danışıklı olarak bu senedi icra takibine koyup, aynı gün ödeme emrini alıp, itirazlardan ve sürelerden feragat edip, haciz işlemini yapıyorlar. Haczin danışıklı olduğu ap açık ortada. Tarafların acelesi varki, ödeme emrinin tebliğe çıkarılmasını ve tebliğ olmasını bile bekleyememişler,
Doğal olarak benim müvekkilim olan C ve D'nin danışıklı olduğu ap açık ortada olan ve hiç bir borca dayanmayan bu haciz ve takip işlemini dava edip, iptal ettirme hak ve yetkisi var. İİK.m.277 kapsamında tipik bir aciz nedenine dayalı tasarrufun iptali davası