Mesajı Okuyun
Old 21-09-2019, 13:58   #7
Admin

 
Varsayılan

Kanunun 18/2 maddesinde HMK'ye ek bir yetki düzenlemesi getirilmek istenirken maddenin doğru kaleme alınmaması nedeniyle, HMK 384'ü bertaraf eden bir düzenleme yapıldığını ve daha sonra bunu farkeden bakanlığın da yönetmelikle durumu "kurtarmaya" çalıştığını düşünüyorum.

Yönetmelik kanuna aykırı olamayacağından, yönetmelik düzenlemesine rağmen, 18/2 özel kanun olması hasebiyle bence HMK 384'ü safdışı bırakmış durumda. Nitekim burada paylaştığım mahkeme kararında da sadece 18/2 dikkate alınarak yetkisizlik kararı verilmiş, ancak zamanla içtihatlar oturduğunda hakimlerin işlerin pratikte daha rahat yürümesi için yönetmeliği dikkate alacağını ve 18/2 maddesini emredici değil, tamamlayıcı olarak yorumlayacaklarını sanıyorum.

Bu arada konumuzla doğrudan ilgili değil ama paylaşılan kararda daha vahim bir hata daha var: Mahkeme kanunun getirmeye çalıştığı düzenleme olan "arabulucunun görevlendirildiği yargı komisyonu yerini" değil, arabulucunun "fiili adresinin olduğ yeri" esas almış ve bu arabulucunun adresi dışındaki komisyonlardan görev alması durumunda ciddi olarak problemlere yol açacak bir düzenleme. Örneğin İstanbul dışında ikamet eden pekçok arabulucu, İstanbul komisyonunundan dosya alıyor ve 18/2'ye göre bu dosyaların icra edilebilirlik şerhinin İstanbul Mahkemelerinden alınması gerektiği halde, Mahkeme kararı (ve bir önceki mesajda belirtilldiği gibi Mahkeme kalemi) bunların arabulucunun fiilen bulunduğu yerden alınması gerektiğini söylüyor.

Mahkeme kararında geçen "Arabuluculuk anlaşma tutanağında belirtildiği gibi arabulucunun adres bilgisinin "….. Merter/İSTANBUL" adresinde görev yaptığı anlaşılmaktadır." ifadesi hatalı, bunun "Arabuluculuk dosyasında arabulucunun Bakırköy komisyonundan görevlendirildiği anlaşılmaktadır." şeklinde yazılması gerekirdi.