Mesajı Okuyun
Old 08-10-2008, 10:07   #4
halit pamuk

 
Varsayılan

Sayın Yücel Kocabaş'a katılıyorum. Dava konusunun ne olduğu mesajdan anlaşılamasa da -tahminen-yönetimin aldığı bir karara istinaden el atmanın önlenmesi davası açılmışsa, dava,taraf ve dava ehliyeti bulunmadığından dava reddedilmemeli, karara olumlu oy veren kat malikleri davaya katılması için süre verilmelidir.

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2000/6659
K. 2000/7315
T. 19.6.2000
DAVA : Dava dilekçesinde el atmanın önlenmesi ve eski hale getirme istenilmiştir.Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Dava dilekçesinde davalının ortak yerlerden olan bahçede duvarın bir bölümünü yıktığı ve bahçeyi otopark haline getirdiği zemine de taş döşeyerek kendi yararına tahsis ettiği belir-tilerek bahçeye vaki el atmanın önlenmesine ve plan ve proİesine uygun hale getirilmesine karar verilmesi istenilmiş, dava yapılan değişikliklerin 634 Sayılı Yasanın 42. maddesi uyarınca alınan karar üzerine gerçekleştirildiği ve bu değişikliklerin Belediye Başkanlığınca imar planında tadilat yapılarak uygun hale getirildiği, davalının bu değişiklikleri kendi yararına olarak değil kat malikleri kurulu kararını uygulamak amacı ile hayata geçirdiği, davacı vekilinin kat maliklerine husumet tevcih ederek açılmış usulüne uygun bir dava bulunmadığı gerekçesiyle dava red edilmiştir.

Yönetici olan davalının kat malikleri kurulu kararını uygulamak amacıyla bu değişiklikleri gerçekleştirdiğine göre davanın sadece yönetici olarak bu kararda imzası bulunan davalıya karşı değil, kararın oluşmasına olumlu oyları ile katkıda bulunan diğer bağımsız bölüm maliklerine ve otopark yapımına sonradan muvafakat eden maliklere de yöneltilmesi gerekir. Ancak, bağımsız bölüm maliki olan ve söz konusu karara katılan yöneticinin davalı sıfatı bulunduğuna göre dava ekonomisi açısından davanın reddi yerine davacıya dava dilekçesini karara katılan ve muvafakat veren diğer bağımsız bölüm maliklerine de tebliğ edilmek suretiyle davaya dahil edilmeleri için mehil verilip hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken davanın yazılı olduğu şekilde reddi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMKnun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 19.6.2000 gününde oybirliğiyle karar verildi.