Mesajı Okuyun
Old 14-05-2003, 18:50   #8
Procurement Law

 
Varsayılan Feminist Önyargılar

Sayın Sibel,
Öncelikle hykayarın mesajını çok iyi okuduğumu ve yazdıklarımı sadece ifade özgürlüğü çerçevesinde değerlendirmeniz gerektiğini, ayrıca bu tür tartışma ortamlarında görüş bildirmenin ilk yazıların yorum içermesi gibi bir zorunluluğa bağlı olmadığını belirtmek isterim.
Kadının toplum içindeki yeri konusunda, feminist önyargı altında dile getirilen düşüncelerin dışına çıktığımızda görürüz ki, aslında durum pek de feministlerin iddia ettiği gibi değildir. Sömrülenler, kadın-erkek ayrımıyla bağdaşmayan, ama feministlerin varlığını görmemekte sürekli direndiği bir takım sosyal gruplar ve oluşumlardır. Bu gruba dahil olan kadınlar gibi erkekler de ezilmektedir. Bu ise siyasal düzen ve ekonomi ile ilgili bir problemdir. Tarlada işçi olan kadının ezildiği görülmüştür ancak ;eşi holding patronu olan kadının sömürülüp ezildiği pek görülmemiştir. Sonuç olarak, feminist doktrinin savunularının büyük çoğunluğu, sadece kadınlara hasredilemeyecek niteliktedir; ama anlaşılmaz bir nedenlerle böyle olduğu ya da olması gerektiği dayatılmak istenmektedir.
Bir hukuk fakültesi öğrencisi olarak, özellikle kriminoloji alanında yazılmış eserlerde, kadının neredeyse hiç suç - ve özellikle cinsel suçlar alanında- işleyemeyecek kadar mükemmel bir ahlaka sahip olduğu fikirlerinin işlenmesi karşısında, feminizmin hukuk açısından ne gibi sonuçlara yol açtığını hayretle izliyorum. Hatta, daha da ileri gidilerek, tecavüz kadın aleyhine vuku bulduğu takdirde, kadının beyanının yeterli sayılması , başka delile gerek olmadığının söylenmesi, feminizmin boyutlarını göstermeye yeter kanısındayım. Zaten kendilerini anlaşılmaz şekilde üstün gören ve zaman zaman bunu ağızlarından kaçıran kadınların yarattığı bir görüşten de ancak bu kadar tutarlı ve mantıklı olması beklenebilirdi.
Son olarak Çocuk Hakları vb.hakların konumuna değinmek istiyorum. Belirtmek istediğim, feminizmin , anılan nedenlerle asla insan haklarıyla bağdaştırılamayacağıydı. Aksi takdirde bu ayrımın sonu olmaz. Öğrenci hakları, işçi hakları derken sarışın 183 cm boyundaki yeşil gözlü aslan burcu olanların haklarına kadar gidebiliriz. Ayrıca, andığınız haklar , bunların bildirgeleri ve savunucularından hiçbiri bu hakların hamili olmayanları kendilerinin haklarını ihlal etmekle suçlamamakta veya aşağılamamaktadır. Ayrıca, hepsi de gerçekten de doğal ve akla yatkın taleplerde bulunmaktadırlar. Örneğin çocuklar üzerinde şiddet uygulanmasını önleme amacı gibi. Bunun dışında, bu tür haklar gerçekten de sadece bu hak sahiplerine hasredilebilir niteliktedir. Oysa feminizmde himaye edilmek istenen haklar erkekler açısından da savunulabilmektedir.
Çoğunluğun ne düşündüğünü ancak kapsamlı bir kamu oyu araştırmasından sonra öğrenebiliriz. Bu ise Türkiye'nin Ankara, İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirlerden ibaret olmadığını ortaya çıkaracaktır. Feminizme karşı çıkan kadınların da sayıca oldukça fazla olduğunu zannediyorum...