Mesajı Okuyun
Old 20-05-2005, 18:41   #6
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan Kınama!

Sayın burcukoç ve rain of summer,

"Avukatın dediği işler..." ve "...Kanunu incelemenizi tavsiye eder..." , "...bahsetmenizi beklerdim..." şeklindeki ifadelerinizi kınıyor, bir hukuk sitesinin hukuk sorunları kısmında hukukçu kişilere karşı yazım uslubunuzu tasvip etmiyorum.Bu sitede amaç hiç bir ticari kaygı duymadan gönüllü olarak hukuki bilgi ve tecrübelerin diğerleriyle paylaşılmasıdır.Kimse bir diğerinin sorduğu soruya cevap vermek zorunda da değildir.Yine, sitemiz kullanıcıları ve yöneticiler, adli sorunlardan muzdarip, hakkını belki de tam olarak arayamamış ve bu nedenle mağdur olmuş kişilerin bu mağduriyetlerinden hiç bir şekilde ne kendi adlarına ne de o işlemleri yapan sayın meslektaşlarımız adına sorumludur.Lütfen mesajlarımızı bu anlatılanlar ve forum kuralları çerçevesinde düşünerek yazalım.
Sorusuna yanıt aldığında karşılığında bir teşekkürü dahi çok bulan kişilere alıştık; şimdi bir de yazılanları olumsuz anlamda eleştiren ve yazarına hakaretamiz ifadelerle karşılık verenleri görmek...!!!Lütfen!

Burcu Hanım'a not : ,Biz tüketici yasasını da okuruz merak etmeyin.Ha bir de Yargıtay kararlarına da bakarız bazen!!

Alıntı:
T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk Dairesi

E: 2001/5915
K: 2002/1689
T: 9.4.2002

• TÜKETİCİNİN KORUNMASI YASASININ UYGULAMA ALANI
• OLAĞAN TÜKETİM FAALİYETİ
• ESER SÖZLEŞMESİ
• GÖREV

ÖZET: Davacıya ait bağımsız bölümde PVC doğrama imalatı ve montajındaki ayıplar nedeniyle nefaset bedelinin tahsili isteminden kaynaklanan uyuşmazlığın, tüketicinin olağan tüketim faaliyetinden değil, eser sözleşmesi ilişkisinden doğduğu gözetilerek, tüketici mahkemesince, davanın genel
hükümlere göre açılmış olduğu benimsenerek, dosyanın görevli ticaret mahkemesine gönderilmesi yerine, işin esasının incelenip hüküm kurulması doğru değildir.

818.BK/355/371 – 4077.TKK/3.f
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından
istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla
dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3/f bendinde Tüketici; bir
mal veya hizmeti özel amaçlarla satın alarak nihai olarak kullanan veya tüketen
gerçek veya tüzel kişi" olarak tanımlanmıştır.

Burada, Yasanın daha çok bir mal ve hizmeti satın alarak onu günlük yaşamında
tüketen kişiyle ilgilendiği ve bu tüketiciyi korumayı amaçladığı kabul
edilmelidir. Zira, kanun koyucunun amacı genişletilirse, örneğin; zorunlu
olarak bir bina yapım işinin dahi kanun kapsamında kaldığının ve buna ilişkin
ortaya çıkacak uyuşmazlıklara da Tüketici Mahkemesinde bakılması icab
edeceğinin kabulü gerekir.

Bu kısa açıklamadan sonra somut olaya dönüldüğünde, uyuşmazlığın davacıya ait
bağımsız bölümde PVC doğrama imalatı ve montajındaki ayıplar nedeniyle nefaset
bedelinin tahsili isteminden kaynaklandığı ve uyuşmazlığın tüketicinin olağan
tüketim faaliyetinden değil, Borçlar Kanununun 355 vd. maddelerinde düzenlenen
- istisna (Eser Sözleşmesi) - ilişkisinden doğduğu ortadadır. Bu bakımdan
mahkemece eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklanan bu davanın genel hükümlere
göre açılmış bir dava olduğu benimsenerek dosyanın görevli Ankara Ticaret
Mahkemesine gönderilmesi gerekirken işin esasının incelenip hüküm kurulması
doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA),
bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer
olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya
geri verilmesine, 9.4.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.