Mesajı Okuyun
Old 15-09-2011, 08:49   #4
üye31284

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan gavel
Değerli Meslektaşlarım,

Suç işleme sebebi ile açtığımız bir boşanma davasında (karşı taraf yaklaşık 12 sene ceza almış durumda) karar aşamasındayız ve malesef ki , müvekkilimin mağduriyetine hakimin ikna olmadığı kanaatindeyim.

Nisbi boşanma sebebi olmasından dolayı, boşanma yönünde karar alabilmek için dilekçemizi destekliycek bir Yargıtay Kararı var ise paylaşmanızı rica ederim.(ki bence 12 sene ceza almış birinin eşinden evliliği devam ettirmesini beklemek haksızlıktır)

Şimdiden çok teşekkürler.

12 yıl ceza alması başlı başına boşanma nedeni değildir, filmlerde bir ömür beklerim diyenler var. Dediğiniz gibi nisbi...Malum: İyi günde kötü günde mantığı var evlilikte... Bu suç nedeniyle birlikte yaşamanın davacıdan beklenememesi, bunun ispatlanması gerekir. Hakimin ikna olmadığını düşündüğüm ama sonunda ikna olduğunu anladığım davalar da oldu. Yani belli olmaz. İspatladıysanız, ikna olmamışsa temyizde bozulmalıdır.

Detayları bilmiyoruz: Suç ne, davacının sicili, hayatı, manevi değerleri, sosyal çevreleri, aile yapıları, delilleri...? Yine de bazı kararlar gönderiyorum...

Bu arada tanık delilinden başka bir delile dayanabildiniz mi? Evetse ne tarz bir delil merak ettim.

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 2003/2300
Karar : 2003/3448
Tarih : 13.03.2003
ÖZET : Küçük düşürücü hareketlerin birlikte yaşamayı imkansız kılacak ağırlıkta olduğu isbat olunmalıdır. Bunun için tüm delilller toplanıp neticesine göre karar verilmelidir
(4721 s. MK. m. 162, 163)
KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

1-Kocanın katılma yolu ile temyiz dilekçesinin harcı ve kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına,

2-Kadının temyizine gelince; Türk Medeni Kanununun 163. maddesi gereğince ister küçük düşürücü suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmolunması için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesi zorunlu olacak bu hususun kanıtlanması gerekecektir. O halde mahkemece yapılacak iş bu konuda taraf delillerini sorup, gösterdikleri takdirde toplamak, sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: 1-Davacı temyiz dilekçesinin 1. bentte gösterilen nedenlerle incelenmesine yer olmadığına,

2-Hükmün davalı yönünden 2.bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 13.03.2003

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 2004/2655
Karar : 2004/3715
Tarih : 24.03.2004
ÖZET : Türk Medeni Kanunu ile eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi halinde de onunla birlikte yaşamanın diğer eşten beklenememesi koşulunu getirmiş, bu konu mutlak boşanma nedeni olmaktan çıkarılmıştır.
(4721 s. MK. m. 163)
KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Türk Medeni Kanunu ile eşlerden birinin küçük düşürücü bir suç işlemesi halinde de onunla birlikte yaşamanın diğer eşten beklenememesi koşulunu getirmiş, bu konu mutlak boşanma nedeni olmaktan çıkarılmıştır. (TMK.md.163) O halde mahkemece davacıya delillerini ibraz için kesin önel verilmediğinden çekilmezlikle ilgili delillerini ibraz için usulüne uygun önel verilmesi, bu konuda delil ibraz ettiğinde delillerin toplanarak hep birlikte takdiri ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 24.03.2004

T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 2002/12731
Karar : 2002/14899
Tarih : 26.12.2002
ÖZET : Davalının eşini küçük düşüren bir suç işlemesi davacıya boşanma hakkı verir. Davacının bu suçtan dolayı tutuklu bulunan davalıyı cezaevinde ziyaret etmesi onu affettiği anlamına gelmez.
(4721 s. MK. m. 163)
KARAR METNİ :
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan "... davalı eşin küçük düşürücü bir suç işlemesi" sebebine dayanan boşanma isteğine ilişkindir. Davalı koca hakkında 10.12.2001 tarihinde işlediği suçtan ötürü (gasp suçundan) Türk Ceza Kanununun 499. maddesi gereğince cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış, koca, bu suçtan 28.12.2001 tarihinde tutuklanmış, 11.3.2002 tarihinde nakti kefaletle bırakılmış, yapılan yargılaması sonucu Çorum Ağır Ceza Mahkemesince; sanığın eylemi, Türk Ceza Kanununun 192. maddesinde yer alan bir kimsenin namusunu veya şeref ve haysiyetini ihlal edecek, isnadlarda bulunmak tehdidiyle menfaat istihsal etmek olarak vasıflandırılarak bu madde uyarınca hapis cezasına mahkum olmuştur. Mahkumiyet kararı 20.6.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Kocanın işlediği suç, ahlaki redaet ve kötü hiçbir karakter ürünü olan bir eylem olup, küçük düşürücü niteliktedir. Kadının davalıyı tutuklu iken cezaevinde ziyaret etmiş olması da eşini affettiği anlamını taşımaz. Kocanın bu davranışını birlikte yaşamayı da çekilmez hale getirmiştir. Boşanmaya karar verilmesi gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
Sonuç: Temyiz edilen hükmün (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 26.12.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi

Esas: 2004/13099
Karar: 2004/14288
Karar Tarihi: 01.12.2004

ÖZET: Türk Medeni Kanununun 163. madde gerekçesinde; küçük düşürücü suç ve haysiyetsiz hayat sürmenin nisbi boşanma sebebi haline getirildiği, buna göre ister küçük düşürücü bir suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz bir hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmetmek için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır.Şu halde; suç işleme halinde birliğin diğer eş için çekilmez hal aldığının kanıtlanması gerekir.

(4721 S. K. m. 163)

Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

Dava Türk Medeni Kanununun 163. maddesinde yer alan " ... davalı eşin küçük düşürücü bir suç işlemesi " sebebine dayanan boşanma isteğine ilişkindir.

Mahkemece kesinleşme şerhli mahkumiyet kararının ibrazı üzerine başkaca delil toplanmaksızın davanın kabulüne ve boşanmaya karar verilmiştir.

Türk Medeni Kanununun 163. madde gerekçesinde; küçük düşürücü suç ve haysiyetsiz hayat sürmenin nisbi boşanma sebebi haline getirildiği, buna göre ister küçük düşürücü bir suç işlenmiş olsun, ister haysiyetsiz bir hayat sürülmüş olsun boşanmaya hükmetmek için bu durumların diğer eş için birlikte yaşamayı çekilmez hale getirmesinin zorunlu olduğu açıklanmıştır.

Şu halde; suç işleme halinde birliğin diğer eş için çekilmez hal aldığının kanıtlanması gerekir. Bu nedenle davacı tarafın 18.09.2003 ve 23.02.2004 tarihli delil listesindeki kanıtları toplanmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

Sonuç: Temyiz olunan kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 01.12.2004


T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu

Esas: 1982/2-814
Karar: 1984/791
Karar Tarihi: 05.10.1984

ÖZET: Davanın konusu haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma isteğinden ibarettir. Haysiyetsiz hayat sürme nisbi boşanma sebeplerinden biri olup toplumun değer yargılarına göre değişen bir nitelik taşır. Olayda toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinden evli olan davalı kadının başka bir erkekle sürekli ilişki kurduğu ve bundan dolayı davacı koca için birlikte yaşamanın çekilmez hal aldığı anlaşılmaktadır.

(743 S. K. m. 131)

Dava: Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, (Çine Asliye Hukuk Mahkemesi)nce davanın reddine dair verilen 6.11.1981 gün ve 1981/18-498 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay İkinci Hukuk Dairesi'nin 2.2.1982 gün ve 195-748 sayılı ilamıyla; (...Haysiyetsiz hayat ve ayrıca şiddetli geçimsizlikten dolayı boşanma istendiğine, dosyadaki tanık beyanlarından davalının sadakatsız tutumun içinde olduğu gerektiğine göre, bu davranışın şiddetli geçimsizliğe yol açacağı söz götürmez. O halde boşanmaya karar verilmesi gerekirken delillerin takdirinde yanlışa düşülerek davanın red olunması usul ve kanuna aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Temyiz eden: Davacı vekili.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve HUMK. nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II. maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip, dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Davanın konusu haysiyetsiz hayat sürme nedeniyle boşanma isteğinden ibarettir. Haysiyetsiz hayat sürme nisbi boşanma sebeplerinden biri olup toplumun değer yargılarına göre değişen bir nitelik taşır. Olayda toplanan delillerin birlikte değerlendirilmesinden evli olan davalı kadının başka bir erkekle sürekli ilişki kurduğu ve bundan dolayı davacı koca için birlikte yaşamanın çekilmez hal aldığı anlaşılmaktadır. O halde boşanmaya karar verilmekle ve bu nedenlerle de Özel Daire bozma ilamına uyulmak gerekirken direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.

Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde peşin harcın geri verilmesine, 5.10.1984 gününde oyçokluğuyla karar verildi.