Konu: Tehiri İcra
Mesajı Okuyun
Old 26-02-2015, 22:50   #44
Fatih Kabadayı

 
Varsayılan

Yargıtay kararına katılmamakla beraber;

T.C.
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/1283 K. 2014/3936 T. 13.2.2014
* TEHİRİ İCRA KARARI (Alınmış Olsa Bile Bu Kararın Takibi Olduğu Yerde Durdurduğu/Karardan Önce Uygulanan Haciz İşlemlerini Ortadan Kaldırmadığı - Borçlunun Mehil Vesikasını Almadan Önce Alacaklının Alacağını Temin İçin Banka Hesaplarındaki Parayı Haczettirmesinde Yasaya Uymayan Bir Yön Olmadığı)
* TAKİBİN DURMASI (Tehiri İcra Kararı Alınmışsa Bu Kararın Takibi Olduğu Yerde Durdururacağı/Karardan Önce Uygulanan Haciz İşlemlerini Ortadan Kaldırmayacağı - Borçlunun Mehil Vesikasını Almadan Önce Alacaklının Alacağını Temin İçin Banka Hesaplarındaki Parayı Haczettirmesinin Yasaya Uygun Olduğu)
* HESAPDAKİ PARANIN HACZİ (Haczin Kaldırılması İstemi/Takibin Durması - Borçlunun Mehil Vesikasını Almadan Önce Alacaklının Alacağını Temin İçin Banka Hesaplarındaki Parayı Haczettirmesinin Yasaya Uygun Olduğu/Şikayetin Reddi Gereği)
* HACİZLERİN FEKKİ (Haciz Tarihinin İtirazın İptaline Dair Verilen Karardan Sonra Ancak Mehil Vesikası Verilmesinden Önce Olduğu - Tehiri İcra Kararı Alınmış Olsa Bile Bu Kararın Takibi Olduğu Yerde Durdurduğu/Karardan Önce Uygulanan Haciz İşlemlerini Ortadan Kaldırmadığı)
2004/m.110
ÖZET : Olayda, alacaklının talebi ile haciz işlemi yapıldıktan sonra teminatın kabulüne dair kararın alınması üzerine 60 günlük mehil vesikası verilmiş ve borçlu vekilince aynı tarihte hacizlerin de fekki talep edilmiştir. Bu durumda haciz tarihi, itirazın iptaline dair verilen karardan sonra, ancak mehil vesikası verilmesinden öncedir. Her ne kadar şikayet tarihinde borçlu Yargıtay'ın ilgili dairesinden tehiri icraya dair karar getirememiş ise de, tehiri icra kararı alınmış olsa bile bu karar takibi olduğu yerde durdurur, karardan önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmaz. O halde borçlunun mehil vesikasını almadan önce alacaklının alacağını temin için banka hesaplarındaki parayı haczettirmesinde yasaya uymayan bir yön olmayıp mahkemece şikayetin reddi gerekir.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:
KARAR : Borçlu vekili tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, takibe karşı yapılan itirazın kısmen iptaline dair mahkeme kararının tehiri icra istemli olarak temyiz edildiği, yeterli ve geçerli teminat verilmesine rağmen alacaklı tarafından haciz talebinde bulunularak banka hesaplarındaki paralara haciz konulduğu iddia edilerek teminat gösterilip mehil vesikası alınmış olması sebebiyle hacizlerin kaldırılması talep edilmiş, mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Mehil vesikası verilmesi ve bilahare tehiri icra kararının sunulması sadece takibi olduğu yerde durdurur, daha önce yapılmış olan hacizlerin kaldırılmasını sağlamaz.
Somut olayda, alacaklının talebi ile 27.2.2013 tarihinde haciz işlemi yapıldıktan sonra teminatın kabulüne dair kararın alınması üzerine 6.3.2013 tarihinde 60 günlük mehil vesikası verilmiş ve borçlu vekilince aynı tarihte hacizlerin de fekki talep edilmiştir. Bu durumda haciz tarihi, itirazın iptaline dair verilen karardan sonra, ancak mehil vesikası verilmesinden öncedir. Her ne kadar şikayet tarihinde borçlu Yargıtay'ın ilgili dairesinden tehiri icraya dair karar getirememiş ise de, yukarda izah edildiği üzere tehiri icra kararı alınmış olsa bile bu karar takibi olduğu yerde durdurur, karardan önce uygulanan haciz işlemlerini ortadan kaldırmaz.
O halde borçlunun mehil vesikasını almadan önce alacaklının alacağını temin için banka hesaplarındaki parayı haczettirmesinde yasaya uymayan bir yön olmayıp mahkemece şikayetin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İ.İ.K.nun 366 ve H.U.M.K.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Yukarıda belirtilen karara göre takip olduğu yerde durduğundan para ne alacaklıya ödenir ne borçluya iade edilir.

Aslında Menfi tespit davasında yatırılan teminata ilişkin aşağıda belirtilen haciz kaldırma kararının İ.İ.K.36. md. gereği yatırılan teminata ilişkin kararda da verilmesi gerekir. Şikayet davası açmanız faydalı olabilir.

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/17912
KARAR NO: 2014/23611
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi Mehmet Turan tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından 29.06.2012 tarihinde kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla toplam 171.284,38 TL alacağın tahsili için icra takibine başlandığı, borçlu tarafından yapılan başvuru üzerine, Kocaeli 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/51 Değişik iş sayılı dosyası ile dosya borcu olan 250.000 TL'nin yatırılması halinde paranın alacaklıya ödenmemesi ve satışın durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verildiği, ayrıca Kocaeli 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/97 esas sayılı dosyası ile de menfi tespit davası açıldığı, borçlu tarafından 250.000 TL'nin yatırıldığı ve daha önce konulan hacizlerin kaldırılmasının talep edildiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
Kural olarak, borçlu tarafından İİK’nun 72/3. maddesi koşullarında menfi tespit davası açılması halinde alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebilir. Borçlunun, mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar fer'ileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılayan ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubunu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemez.
Öte yandan İİK. nun 85.maddesi uyarınca borçlunun mal ve haklarından, alacaklının ana, faiz ve masraflar dahil tüm alacağına yetecek miktarı haczolunur. Buna göre, dosya alacağının tamamının icra müdürlüğüne yatırılması halinde, mevcut hacizler aşkın hale geleceği gibi hacizlerin devam etmesinde alacaklının da hukuki yararı kalmayacağından kaldırılmaları gerekir.
Somut olayda borçlu tarafından mahkemece belirlenen teminat yatırıldıktan sonra, 22.04.2014 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat edilerek dosya borcunun tamamının depo edildiği görülmüştür.
O halde mahkemece şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.