Mesajı Okuyun
Old 09-07-2008, 11:43   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

İlk kararı haklı bulmakla beraber farklı yargıya hükmeden bir diğer kararı da ekliyorum.


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2001/6213
K. 2001/9132
T. 19.12.2001
• MADDİ TAZMİNAT DAVASI ( Kasko Sigortalı Aracın Kaza Yapması Sonucu Ortaya Çıkan Hasarın Tazmin Edilmesi İstemi )
• SİGORTA POLİÇESİNDEN DOĞAN TAZMİNAT İSTEMİ ( Kasko Sigortalı Aracın Kaza Yapması Sonucu Ortaya Çıkan Hasarın Tazmin Edilmesi İstemi )
• REESKONT FAİZİ ( İnfaz Aşamasında Dikkate Alınmak Üzere Reeskont Faiz Oranının Üzerinde Olduğu Taktirde Avans Faiz Oranının Uygulanmasının Gerekmesi )
6762/m.4,117,119
1086/m.438
3095/m.2
ÖZET : Dava tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın ticari davalardandır. infaz aşamasında dikkate alınmak üzere reeskont faiz oranının üzerinde olduğu taktirde avans faiz oranının uygulanması gerekmektedir.O halde, davalı sigorta şirketi hakkında uygulanacak temerrüt faizi oranının belirlenmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Antalya Asliye 6.Hukuk Mahkemesince verilen 11.04.2001 tarih ve 1999/1024 2001/405 sayılı kararın ca incelenmesi davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin aracının davalı sigorta şirketi tarafından kasko sigorta poliçesinin yapıldığını, meydana gelen kaza neticesinde oluşan hasarın ödenmediğini ileri sürerek, 500.000.000.-TL.nın en yüksek mevduat faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, birleştirilen davasında ise bu kez 2.000.000.000.-TL.nın olay tarihinden itibaren reeskont faizi ile tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, sigorta şirketinin acentesi olduklarını, sadece sözleşme yapma ve prim tahsil etme yetkilerinin bulunduğunu, husumetlerinin olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosyadaki belgelere göre, benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davalı acenteye de T.T.K.nun 117/2 ve 119 ncu maddelerine göre husumet yöneltilmesinin mümkün olduğu, araçtaki hasarın belirlenmiş olduğu gerekçesiyle, davanın kısmen kabulü ile 1.200.000.000.-TL.nın 500.000.000.-TL.sının 11.08.1998, kalan miktarın 17.07.2000 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekili, temyiz etmiştir.

1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve yargılamada ileri sürülmeyen hususların temyiz de ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2-Dava, kasko sigorta poliçesinden doğan tazminat istemidir.

Davalı sigorta şirketi tacirdir. Bunun yanında, Türk Ticaret Kanununun 4 ncü maddeye göre tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda tanzim edilen hususlardan doğan hukuk davaları ticari davalardandır. Davacı ile davalı sigorta şirketi arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari işlerden olan sigorta sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Ticari işlerde, 3095 sayılı Kanunun 4489 sayılı Kanun ile değiştirildiği 01.01.2000 tarihine kadar 3095 sayılı Kanunun 2/3 ncü maddesi hükmü gereğince reeskont faizi, 01.01.2000 tarihinden sonraki dönemde ise 3095 sayılı Kanunun 4489 sayılı Kanun ile değişik 2/2 nci maddesi hükmü gözetilmek ve infaz aşamasında dikkate alınmak üzere reeskont faiz oranının üzerinde olduğu taktirde avans faiz oranının uygulanması gerekmektedir. O halde, davalı sigorta şirketi hakkında uygulanacak temerrüt faizi oranının yukarıda açıklanan şekilde belirlenmesi gerekirken aksi düşünceler ile yasal faize hükmedilmiş bulunması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiş ise de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, HUMK.nun 438/7 nci maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin temyiz itirazlarının reddine, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile hükmün 2 nci bendinin 3 ncü satırındaki yasal faiz ve değişiklikleri kelime grubunun çıkarılarak, 2 nci satırdaki 11.08.1998 tarihinden sonra tarihinden itibaren 31.12.1999 tarihine kadar % 80 reeskont, 01.01.2000 tarihinden itibaren % 70 avans faiz oranı ve infaz aşamasında 3095 sayılı Kanunun 2/2 nci maddesi gözetilmek suretiyle değişen oranlarda temerrüt faizi ve kelimelerinin eklenmesine, bunun yanında 3 ncü satırdaki 17.07.2000 tarihinden sonra tarihinden itibaren % 70 avans faiz oranı ve infaz aşamasında 3095 sayılı Kanunun 2/2 nci maddesi gözetilmek suretiyle değişen oranlarda temerrüt faizi kelimelerinin eklenmesine, hükmü düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 48.550.000.-lira temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 19.12.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx




Alıntı:
T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 1996/8290
K. 1996/8909
T. 19.12.1996
• FAİZ ( Sigortalı Aracın Başka Bir Araca Çarparak Zarar Vermesi Halinde )
• YASAL FAİZ ( Kazaya Karışan Araçlar Ticari Değilse )
• TİCARİ TEMERRÜT FAİZİ ( Kazaya Karışan Araçlar Ticari Değilse )
• SORUMLULUK ( Sigortacının Sorumluluğu Araç Sahibinin Sorumluluğu Cinsindendir )
• SİGORTACININ SORUMLULUĞU ( Faiz Borcu Bakımından Araç Sahibiyle Aynıdır )
• ZORUNLU MALİ MESULİYET SİGORTASI ( Sigortacının Faiz Sorumluluğunun Mahiyeti )
3095/m.1,2
818/m.113
2918/m.92
ÖZET : Kazaya karışan araçların, ticari nitelikte bulunmaması nedeniyle ticari temerrüt faizine karar verilemez. Davalı şirketin sorumluluğunu üzerine aldığı araç sahibinin, yasal faiz ödeme yükümlülüğü sözkonusu ise, sigortacısı durumunda bulunan davalı şirket için de aynı yükümlülük sözkonusudur.

DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, ( Zonguldak Asliye Birinci Hukuk Mahkemesi )'nce verilen 4.6.1996 tarih ve 117-295 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı şirkete zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın müvekkiline ait araca çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, poliçe miktarı olan ( 50.000.000 ) liralık kısmın davalıdan istenmesine rağmen ödenmediğini ileri sürerek ( 50.000.000 ) liranın kaza tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece; iddiaya, savunmaya, toplanan delillere göre; davanın kabulü ile hasar tazminat tutarı olan ( 50.000.000 ) liranın kaza tarihi olan 17.9.1995 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve kazaya karışan araçların ticari nitelikte bulunmamaları ve bu durum karşısında davalı şirketin sorumluluğunu üzerine aldığı araç sahibinin yasal faiz ödeme yükümlülüğünün bulunması halinde sigortacının da aynı yükümlülükte bulunması bu nedenle de esasen ticari temerrüt faizi hükmedilemeyeceğine göre, kararın onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ( ONANMASINA ), fazla alınan 139.700 lira harcın isteği halinde temyiz edene iadesine,19.12.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

yarx