Mesajı Okuyun
Old 26-07-2017, 10:25   #8
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Bu davada, boşanma istemi ile dava açan ve ispat yükü üzerinde olan taraf davacıdır.

Bu örnekte, karşı dava olarak boşanma davası olmadığından, davalının delilleri toplansa bile pratikte hiçbir anlam ifade etmez. Çünkü zaten davacının delili olmadığından davasını ispatlayamamış durumdadır. Davalının, davanın aksini kanıtlamak için ekstra bir çaba harcamasına gerek yoktur.

Bu durum, HMK ile düzenlenen ispat yükünün bir sonucudur. Kanıtlanamayan davanın reddine karar verilir. Delil gösterilmemişse zaten ispat yükünü yerine getirmek namına bir adım atılmamış demektir. (HMK Dördüncü Kısım - İspat ve Deliller - Genel Hükümler'i bir inceleyin derim. Sorularınızın yanıtı orada.)


Alıntı:
ayrıca cevabında tanık bildireceğiz diyen bir kişi, neden ön incelemeye gelince bildirecek delilim yok,süre de istemiyorum desin onu anlayamadım açıkçası..

Bu durum da oldukça sık karşılaşılan bir durumdur. Cevap dilekçesi hazırlanırken, ileriye dönük düşünülerek usulen ileride kullanılabilecek tüm deliller bildirilir. O anda bir tanığınız yoksa bile daha sonra tanık bulurum düşüncesi ile tanık deliline başvurabilirsiniz. Davalı açısından da böyle bir durum gerçekleşmiş olabilir.

Dipnot: Genel bir bilgi olarak şunu ekleyeyim. Taraflardan biri tanık dinletmekten (ya da herhangi bir delile dayanmaktan) vazgeçtiği takdirde, karşı yanın açık izni gerekir. Karşı yan, tanık gösteren kişi vazgeçmiş olsa bile o tanıkların dinlenilmesini isteyebilir. (HMK MADDE 196- (1) Delil gösteren taraf, karşı tarafın açık izni olmadıkça, o delile dayanmaktan vazgeçemez.)