Mesajı Okuyun
Old 19-08-2010, 20:52   #19
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Savaş Tunca
Armağan Bey,

adalet.org sitesinde Av. Ömer Bey'in açtığı başlık da şu anda erişilemez halde. Başlık duruyor, ancak tıklandığında açılmıyor ve yazılara da ulaşılamıyor.

Ben dilekçenin ilgili bölümünü ve yazanı olduğu gibi eklemiştim. Av. Ömer Bey ise kelime üzerinde kısaltmaya giderek aktarmıştı.

İki başlık da benzer sona uğradılar.

Buradan şunu çıkartabiliriz diye düşünürüm:

İki başlığın ve içeriğinin ortadan kaldırılması
arasındaki benzerlik uslubları mıdır?

Av. Ömer Bey'in sansürlü uslubu ile benim doğrudan
yazılanı "resim" olarak açıkça eklemem arasında
fark bulunduğu açıktır. Öyleyse Av. Ömer Bey'in sansürlü
uslubuna "tamam" demeleri gerekmez midir?

Benim burada bir kez daha vurgulamak istediğim şey.

Adliyenin canı istediği zaman YASAYI RAFA KALDIRDIĞIdır.

Bunun ayrık bir durum olduğunu söyleyebilmek isterdim.

Ancak yaygın ve genel uygulama budur.

Av. Ömer Bey bu durumu neden gündeme getirmiştir onun
açıklamasını kendisi yapabilir ancak ben adliyenin
yasaya uymak konusunda zorlanması gerektiğine inanıyorum.

Bu zorlamayı da karşımıza gelen olayların dosyalarda
ölmesine izin vermeyerek, olduğu gibi açıklanmasında
görüyorum. Bunları her fırsatta ortaya koyarsak, inanıyorum
ki, bunları yapanlar KOMİK DURUMA DÜŞMEMEK adına
yasaya daha fazla yaklaşabilirler.

Bu da hukukumuzun bir kazancı olacaktır.

Son olarak, avukatlık meslek kurallarının böyle bir
amaca yazılanı ortaya koyarak ulaşmamıza mani olacak
bir yönü olduğunu düşünmüyorum. Tam tersine, yasaların
yazıldığı gibi uygulanması alanında yapılan sert eleştirilere cevaz verdiğine inanıyorum.

Selam ve saygılarımı sunarım.

Sayın Av. Savaş Tunca,

Öneri ve eleştirilerinize katılıyorum. Bu tür kirleri açığa çıkartmadıkça kirlenmekten kaçılamaz.
Bu bakış açısı hak arama ve hak savunuculuğu yapmayı meslek edinin biz avukatlara ve Avukatlık Meslek Kuralları'na uygundur.

Bir de, şu satır arasına dikkat çekmek isterim:

"...Münasabetsiz bir ifadenin mahkemeye verilen dilekçede yer alması avukata bu ifadeyi her ortamda böylesi bir başlıkla dile getirme hakkını verir mi ? ..."

İşte, bu bakış açısı Osmanlı'daki anlayış gibi görünüyor : Kol kırılır yen içinde kalır !

Yani, kirleri gün ışığına çıkartmayalım, kirlerimizi eleştiri mekanizmasında arıtmayalım; eee, kendi aramızda halledelim olsun bitsin !

Yani devlet ciddiyeti, devlet ahlakı, devlet terbiyesi denilebilecek bir yaklaşım.

Bu bakış açısı mahkum edilmelidir.


Çünkü biz Osmanlı dönemi alt kültürü değilde, çağdaş hukuk kültüründen yanayız; düşüncelerimizin boyunun ölçüsünü aldığı, alacağı tek şey yaşamın ta kendisidir.

Bizim konuyu ilk başlattığımızda, o meşum ifade sanki biz avukatlara aitmiş ve meslek kurallarını çiğniyormuşuz ve suç işliyormuşuz gibi önyargılarıyla saldıranlar, biz avukatlara nasihat edenler, daha sonra yazanın ünvanını ve sıfatını açıkladığımızda o kişiye yönelik tek bir kuraldan ve o kişinin taşıdığı sıfat olan Yargıçlık Meslek Kurallarını o kişiye hatırlatmadılar, tek bir eleştiri getirmediler.


Sevgili Savaş, ben de sanıyordum ki, kanun önünde pardon site yazışmalarında eşitlik var; yanılgı olduğu kanıtlandı.

Yineleyelim,

Hukuk, hukuk, illa da hukuk.

Hukukçu kalabilenlere saygılarımla.

Ömer Kavili 15638
0532 322 00 23


" Hak, huk, HUKUK; gak, guk, GUGUK!!! "






www.kavili.com/

İnsansız adalet olmaz
Adaletsiz insan olur mu?
Olur, olmaz olur mu!
Ama, olmaz olsun

ÖZDEMİR ASAF