Mesajı Okuyun
Old 06-10-2016, 15:24   #4
onurt

 
Varsayılan

Vekille takip edilen işlerde vekile tebligat yapılması zorunluluğu çerçevesinde kanaatimce tebligat usulüne uygun olarak yapılmıştır.

Bahsedilen zorunluluk vekile tebligat yapılmasını sağlamaya yöneliktir. Olayda da vekile tebligat gerçekleştirilmiştir.

Ayrıca, vekille takip edilen işlerde, hem vekile hem de asıla tebligat gerçekleşmişse tebligatın hukuki sonuçlarının vekile tebliğden itibaren başlayacağına ilişkin aşağıda yer verilen içtihatlar, yukarıdaki açıklamaları desteklemektedir.

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi'nin 22.06.1992 tarihli ve E: 1991/15468, K:1992/8645 sayılı kararı:

"Mahkemece, komisyon kararma karşı süresi içerisinde dava açılmadığından bahisle, görevsizlik kararı verilmiştir. Kadastro tesbitine karşı davacı vekili Av. Altan tarafından, dosyada mevcut vekaletnameye dayalı olarak, süresi içerisinde komisyona usulen itirazda bulunulmuştur. İtirazın reddine ilişkin komisyon kararı ise, aynı vekile 6.4.1982 tarihinde usulen tebliğ edilmiş ve ayrıca asile de tebligat yapılmıştır. Tebliği müteakip diğer vekili tarafından mahkemeye süresinde dava açılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanununun 11 ve Tebligat Nizamnamesinin 15. maddeleri hükmü uyarınca, vekil aracılığı ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunludur. Yasal süreler de vekile yapılan tarihten itibaren işlemeye başlar."

Danıştay 8. Dairesi'nin 06.10.2006 tarihli ve E:4397, K:3398 sayılı kararı:

"Dosyanın incelenmesinden, davacı ...'in 22.8.2005 tarihinde Konya İdare Mahkemesine gönderilmek üzere Yunak Asliye Hukuk Hakimliği kaydına giren dilekçesi ile dava açtığı, 19.8.2005 tarihinde Yunak Noterliğince düzenlenmiş 3472 yevmiye numaralı vekaletname ile Av. ...'i vekil tayin ettiği, vekilin 22.8.2005 tarihinde dava ile ilgili tüm harçları ödediği, Konya İdare Mahkemesinde devam eden yargılama sırasında davacının vekili mevcut iken tüm tebligatların davacı ... adına yapıldığı, son olarak anılan Mahkemenin 3.2.2006 gün ve E:2005/1106, K:2006/155 sayılı kararının da davacıya 18.3.2006 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 18.4.2006 tarihli temyiz talebinin 27.4.2006 gün ve E:2005/1106, K:2006/155 sayılı karar ile süre aşımı nedeniyle reddedildiği anlaşılmaktadır. Yukarıda belirtildiği üzere 7201 sayılı Tebligat Kanununa göre, vekil vasıtası ile takip edilen işlerde tebligatların vekile yapılması gerektiği hükmü çerçevesinde Mahkeme kararının doğrudan davacıya değil davacı vekili Av....'e yapılması gerekmekte olup, temyize ilişkin sürenin de vekile tebliğ tarihinden başlaması gerekmektedir." (Kararların bulunmasında http://nevsehirbarosu.dergipark.gov....le-file/111766 linkinde yer alan makaleden ve Kazancı İçtihat Bilgi Bankası'ndan faydalanılmıştır.)

Bu nedenle, İcra Dairesinin haciz talebini reddetmesi -kanaatimce- hukuka aykırıdır.