Mesajı Okuyun
Old 24-05-2011, 14:37   #22
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Nevra Öksüz
Buna katılmıyorum; kanunda işçi ile işveren arasındaki (düzenlemeye çalıştıkları) ödemeye ilişkin konuda yapılan akit, imzalanan belge ...v.b. adına ne derseniz deyin bir tür makbuzdur (yargıtayın kısmi ödeme için belirttiği bu ifade tam ödemeler için de geçerlidir).

Kanundüzenleyiciler (kanaatimce ) ibra ile makbuzu birbirine karıştırmıştır, bu düzenlemenin ibra ile uzaktan yakından ilgisi yoktur. Şayet ben işveren olarak bir ödemede bulunuyor isem (borcu ifa ediyorum) buna dair aldığım belge bankadan da alsam işçinin imzasını havi belge de alsam artık bu belge ödememi kanıtlayacağım bir delildir.

Şöyle de ifade etmem mümkün; yasaya göre (sizin de belirttiğiniz cümleye benzer şekilde) -işçi ile işveren arasındaki borç sadece "ifa" ile sona erer- gibi bir düzenleme yapılmaya çalışılmış; ve başarı oranını veriyorum: %0 .

Saygılar...



Makbuzun tanımı da kanunlarımızda yok ki! Kısmi ödemenin makbuz olarak kabulü sanıyorum BK.87. maddenin 2.cümlesinden kaynaklı.

Mevcut Türk Borçlar kanununda ibra sözleşmesi düzenlenmediğinden aslında "ibra sözleşmesinin" kanuni dayanağı da mevcut değil. Sadece Öğreti ve Yargı kararlarıyla tanınmakta... (MK.1) Dolayısıyla, "o ibra bildiğimiz ibra değil" demek de pek veciz ve bence kayda değer görünüyor.