Mesajı Okuyun
Old 11-01-2008, 09:19   #5
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Danıştay kararında 10 yıllık zamanaşımının uygulanmasına gerekçe olarak 2886 sk’nun Borçlar Kanununun sürelerin hesaplanmasıyla ilgili 92.maddesi gösterilmiştir. Halbuki bu madde ile zamanaşımı konusunun ilgisi bulunmamaktadır. Konu ile ilgisi bulunmayan bir madde uygulanarak verilen karar, gerekçesi açısından, hukuka aykırı düşmektedir:
2886 sayılı Devlet İhale Kanununun SÜRELERİN HESABI başlıklı maddesi aşağıda sunulmuştur:
MADDE 92 - Bu Kanunda yazılı sürelerin hesaplanmasında hüküm bulunmayan hallerde, Borçlar Kanunu hükümleri uygulanır.
Bu maddede yazılı olan “Sürelerin hesaplanması” kavramı ne anlama gelmektedir? Sürelerin hesaplanması demek sürenin hangi günden itibaren başlayacağı, hafta tatilinde sona ererse ne yapılacağı vs gibi konulardır.
Borçlar Kanununun MÜDDETLERİN HESABI başlıklı 130.maddesi aşağıda sunulmuştur:
MADDE 130 - Müddetlerin hesabında müruru zaman başladığı gün nazarı itibare alınmaz ve müruru zaman ancak müddetin son günü kullanılmaksızın geçtiği surette vâki olmuş olur.
Bununla beraber borçların ifası meselesinde müddetlerin hesabına müteallik kaideler burada da tatbik olunur.
Özetle, Devlet İhale Kanunu tarafından atıf yapılan Borçlar Kanununun 130.maddesinde zamanaşımı ile ilgili hiçbir hüküm bulunmamasına karşın, yukarıdaki Danıştay kararında zamanaşımının 10 yıl olmasına gerekçe olarak BK 130.maddesi gösterilmiştir.
Tam bir gösteri…

(Zamanaşımının niteliği ve bu nedenle tabi olacağı zamanaşımı konusu Yargıtay kararlarında tartışılmıştır ve gerekçesi ile yer almıştır. Bu gerekçeye göre, Ecrimisili eğer haksız fiil tazminatı olarak kabul edilirse 1-10 yıllık zamanaşımı uygulanması doğru olur. Haksız fiil tazminatı değil de, yerin kullanma tazminatı olarak kabul edilirse, kiraların tabi olduğu 5 yıllık zamanaşımını kıyasen uygulamak doğru olur.

Kişisel görüşüme göre, teknik olarak doğru ne olursa olsun, 5 yıllık zamanaşımı hakkaniyete daha uygun düşer. Malik eğer hakkını 5 yıldır ileri sürmüyorsa 6ncı yılda o hakkı istemesi haksızlık olur diye düşünüyorum.

Danıştay'ın ecrimisili haksız fiil tazminatı olarak kabul ederek 10 yıllık zamanaşımını uygulamasına diyeceğimiz olamaz ama gerekçesi BK 130.maddesi olmamalıydı)

Saygılarımla