Mesajı Okuyun
Old 23-05-2015, 23:04   #4
Av.Duygu Işık Behrem

 
Varsayılan

Benim düşünceme göre mevcut iptal kararı doğrultusunda, devir halinde, mutlak red nedenlerinin işletilmesi mümkün değildir.
TPE ne yazık ki yoruma -nedendir bilmem!- çok açık davranan ve pek çok kararında da kendi içerisinde çelişen bir kurum olmaya başladı. Çoğu zaman, dosyaların farklı farklı uzmanların önüne gitmesi ve uzmanların da yine -niyeyse- marka başvurularının değerlendirilmesinde paralel davranmaması nedeni ile ciddi anlamda sıkıntılar yaşanıyor. Aynı özellikleri taşıyan bir durum/başvuru A uzmanının önüne gittiğinde kabul, B uzmanının önüne gittiğinde red ile sonuçlanabiliyor. O nedenle uygulamada ne olur maalesef yine koskoca bir belirsizlik...

Eski uygulamada bir şahıs, esas unsuru "A" olan markasını bir başka kişiye devretmek istediğinde KHK 16/5 hükmü gereği, esas unsuru "A" olan diğer markalarını da o kişiye devretmek zorunda kalıyordu. Ancak 16/5'in iptali ile artık bu zorunluluğun kaldırıldığı anlaşıldığına göre, burada artık mutlak red sebepleri gerekçe gösterilmemelidir.Çünkü devir işleminde alan razı-satan razıdır. Aynı esas unsuru taşıyan iki ayrı markanın birinin X kişisinde diğerinin Y kişisinde olması (devreden)X'i ve (devrelan) Y'yi rahatsız etmiyorsa, bana göre -mevcut iptal kararı da gözetilerek- TPE'yi de rahatsız etmemelidir.

Ancak iptal gerekçesini düşününce; her an bir yasa değişikliği ile maddenin yasalaştırılması ve eski uygulamaya devam olunması da mümkündür. O nedenle böyle bir şey olursa, olan yine, düzenlemenin iptali ile yasalaştırılması arasında kalan zamanda devir işlemi gerçekleştirenlere olacaktır. Devir işleminin 3. kişilere karşı etkisinin TPE'ye devrin bildirimi ile başladığı da düşünülürse mesele iyice karışabilir. Umarım bu ihtimalin oluşmasına mahal verilmez.