bu konuyu hem borcun reddi hem de moratoryum bakımından ele alırsak; moratoryumda devlet, borcununun var olduğunu kabul ediyor; fakat mevcut şartlarda borcunu ödeyemeyeceğini belirtiyor ve alacaklılarla yaptığı anlaşma ile borcunun ödeme planını iyileştiriyor ki bu hukuki de bir yoldur.
Sizin sormuş olduğunuz borcun reddine gelince; dediğiniz gibi banka ile vatandaş arasındaki kredi ilişkisine benzetirsek borçlu olan tüm devletler borcu reddetme yoluna rahatça gidebileceklerdir; dolayısıyla devletlerin borcunu ayrı bir kategoride tutmakta fayda var. Devlet, nevi şahsına münhasır yapısından dolayı ne yaptığını bilmek zorundadır. Bu bakımdan devletler söz konusu olduğunda borcun reddi ancak olağanüstü durumlarda söz konusu olabilmektedir. Örneğin; askeri darbe sonucunda devletin başına gelen kesim o ana kadarki borçları reddebilir veyahut bir savaş neticesinde de devlet borcunu reddebilir. Nitekim II.Dünya Savaşından sonra da bunun örnekleri yaşanmıştır. Bu bakımdan Türkiye, mevcut şartlar çerçevesinde uluslararası para fonununun uygulanmasını istediği politikaların olumsuz sonuç verdiğini öne sürerek borcunu reddedemez-ne yazık ki! sırtımızdaki bu kamburla bir müddet daha yaşamak zorundayız ve sırtımızdaki bu kamburu atamadıkça da dik duramayacağız gibi-