Mesajı Okuyun
Old 10-08-2009, 02:28   #1
AV.SEDAT

 
Varsayılan Konut Kredisinden Cayma!

Müvekkil (beni vekil tayin eden kişi demek ama; aslında burada avukatı değil, konut alımına ve konut kredisi kullanmaya yetkili vekili olarak soruyorum)

Neyse, müvekkil bana satın alacağı konutu gösterdi, konutla ilgili prosedürü halletmeye, bankadan kredi kullanmaya vs.vs. yetki verdi ve gitti...

Konut kredisi sözleşmesini ve ödeme planını müvekkil bizzat imzalamıştı. O noktadan sonra diğer evrakı vekili sıfatıyla ben imzaladım.

Satın alınacak gayrimenkul halihazırda aynı bankaya ipotekli (zaten müvekkilin krediyi o bankadan alma sebebi de fekk-satış- yeni ipotek tesis işlemlerinin daha rahat yürümesi) idi.

Problem şu: tapuda satış için bankanın avukatının elinde eski ipoteğin fekk yazısıyla geleceğini ve aynı anda eski ipoteğin fekki, satış ve yeni ipoteğin tesisi işlemlerinin birlikte yapılacağını zannederken; bankanın tapuya verilmek üzere bana verdiği ipotek dosyasında bakanın bizim kullanacağımız kredi için 2. derece ipotek tesis edeceğini gördüm.

Durumu banka müdürüne sorunca "önce siz 2. derece ipotek koyup konutu o şekilde satın alacaksınız, akabinde biz kullandığınız krediyi mal sahibine ödemek yerine o parayla onun ipotek verip kefil olduğu krediyi kapatıp 1. derece ipoteği fekk edeceğiz. Böyle olunca sizin krediniz için koyduğumuz 2. derecedeki ipotek ( boş dereceden istifade hakkı var sözleşmede) birinci sıraya yükselecek" dedi. Buna ilişkin yazılı bir taahhüt (kullandığımız kredinin satıcıya ödenmeyerek satıcının kefil olduğu kredinin kapatılacağı ve ipoteğin fekkedileceği) istediğimde ise bana bankanın ağzından yazılmış taahhüt yerine satıcının ağzından bankaya hitaben yazılmış söz konusu talepleri içerir bir dilekçe verdi ve bunu satıcıya imzalatmamı söyledi.

Sorum aslında şu: Yarın o dilekçeyi satıcıya imzalatıp bankaya gideceğim ve yukarıda belirttiğim yazılı taahhüdü vermelerini isteyeceğim:
1- İpoteğin fek edileceğine dair bu taahhüdün geçerli olması için yazılı şekil yeterli olur mu?

2- Diyelim ki banka "bize güvenmiyor musunuz?" gibi laflarla böyle bir belge vermeyi reddetti-ki en son ona benzer laflar gevelediler;

a- kredi sözleşmesinden cayma hakkımız var mı?
b- banka kredinin kullandırıldığını, komisyon ve masrafların ve hatta sigorta primlerinin hesaptan düşüldüğünü (toplamda 2500 TL civarı bir para) satıcıya ödenecek pararın hesapta bloke olduğunu söyledi. Henüz tapu devri yapılmadan ve ipotek tesis edilmeden konut kredisi sözleşmesi kurulmuş olur mu?
c- Cayma hakkımız olduğu ihtimalde (4077 s.k. tüketici kredileri için cayma hakkını getirmiş ancak kanuna zonradan eklenen mortgage maddesinde buna yer vermemiş) başlangıç masraflarını (mesela ekspertiz ücretini ve bankanın dosya bedeli olarak aldığı toplamda 900 TL gibi bir rakam) ödemek durumunda mı kalırız?

Bir mucize olur da meslektaşlardan biri bu kadar yeni bir kavramla ilgili sorularımı cevaplayan bir yargıtay kararı çıkartıverirse çok sevinirim; ama sadece mesleki görüşlerinizi de (özellikle kadrolu banka avukatı arkadaşların) okumak isterim.

saygılar...