Mesajı Okuyun
Old 14-02-2012, 00:30   #75
Avrasya

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kum
Görüşlerinize katılmakla birlikte sadece bu kısmına katılamıyorum.Çünkü 3167 yasa çıkmadan önceki durum=şu anki durum.
Zaten sizde 503.madde kapsamında yargılama yapılıyordu diyorsunuz ki şu anda 157-158. madde kapsamında yapılacak.
Bu husus yasama faaliyetleri esnasında açıkça tutanaklara geçmiştir.Örneğin konuyla ilgili önerge lehine söz alan bir vekil "Hazırlanmakta olan önergeyle de karşılıksız çek keşide eden ve bunu sürekli alışkanlık hâline getirmiş, mal varlığını alacaklıdan kaçırmış kötü niyetli çek borçluları için ceza hukukunun genel hükümleri gereğince işlem yapılacağı, dolayısıyla bu şahıslar için hapis cezası riskinin devam edeceği yönünde bir düzenleme yapılarak alacaklıların mağduriyetinin önüne geçilmiş olacaktır
Yasanın bütünü hakkında söz alan diğer bir vekil "Ya Allah aşkına, 1985 yılına kadar bu ülkede Çek Kanunu yok ama çek var, çek kullanılıyor 85’e kadar. Peki, 85’e kadar bu çek kullananlar ne olmuşlar? Dolandırıcılık suçundan eğer çek bir dolandırıcılık kastıyla kullanılmışsa mahkûm olmuşlar. Ee, Ceza Kanunu bu, hüküm duruyor yani genel hükümlere göre bu çekin dolandırıcılık olarak kullanılması olduğu müddetçe yine insanların cezai takibat yapma hakları vardır." Şeklinde görüş bildirmiştir.

İşin ilginç bir yönü de her iki dönem yasama faaliyetleri arasında dahi büyük benzerlik bulunduğudur: Bilindiği üzere dolandırıcılık kapsamında yargılama T.B.M.M.nin 07/01/1929 gün ve 471 sayılı kararına dayanmaktaydı.Bu karar kimilerine göre (ör: Domaniç) bir yorum kararıyken, kimileri (ör:Selçuk) duraksamaları giderici bir karar olarak değerlendirmiştir. ERMAN ise "Nasıl düşünülürse düşünülsün karşılıksız çek keşidesinin dolandırıcılık hükümlerine göre değerlendirileceği şeklinde bir prensip kararı getirmiştir." diyerek noktayı koymuştur.
Dikkat edilecek olursa şu an ki yasama tutanakları aynı doğrultudadır.

Neticeten her ne kadar şu an özel yasa var ise de, son değişiklikle genel hükümlere gönderme yapıldığından,yargılamaların aynı şekilde yapıldığı 3167 öncesi dönem yargıtay uygulamaları yeniden büyük önem kazanmıştır.
Saygılarımla;

Sayın Meslektaşım,

Değiştirilen çek yasası ile çek cezası yerine dolandırıcılıktan ceza verilmesi gerektiği şeklindeki görüşe katıldığınızı mülahaza ediyorum cümlelerinizden. Aslına bakarsanız ben de sizin düşünceniz yönünde bir uygulama olmasını temenni ediyorum.

Gelin görün ki mevcut düzenlemeye göre belirttiğiniz yönde bir uygulamaya gidilmesi mümkün değildir. Hele de yasanın çıkarılış amacını düşündüğümüzde böylesi bir umuda kapılmak bence çok büyük bi iyimserlik gerektirmektedir.

Ancak sizinle aksi fikirdeki Sayın Suat ERGİN'in görüşüne şu açıdan katılamayacağım; Eğer mevcut yasa karşılıksız çek keşide etmek suçunun adını ve tarifini direk dolandırıcılık olarak değiştirmiş olsaydı, o takdirde yeni bi şikayet yapmaya hacet kalmadan suç vasfının değişmiş olduğu iddiasıyla temyiz dilekçesi düzenlemek yerinde olurdu kanaatimce.