Mesajı Okuyun
Old 06-09-2012, 09:03   #2
av.sahin67

 
Varsayılan

Esas No : 1991 / 6596 Karar No : 1991 / 9044
Merci : Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Tarih : 10/06/1991
Sözlük(F10)


Özü : MİRAS HAKKINDAN İSKATTA İSKATIN MUTEBER OLMASI İÇİN MÜTAVEFFA TARAFINDAN İSKATI İÇEREN TASARRUFTA SEBEBİN BELİRTİLMİŞ OLMASI GEREKİR


3563
DAVA : İsmail tarafından açılan vasiyetname tanzimi davasının yapılan muhakemesi sonunda, davanın reddine dair verilen hüküm İsmail tarafından temyiz edilmekle; evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : "Mahfuz hisseli mirasçılar, murisin ölüme bağlı tasarrufu ile mirastan iskat edilebilir" (MK. 457). Ölüme bağlı tasarruf vasiyetname (MK. 449) veya miras sözleşmesi (MK. 450) yolu ile yapılır. "Resmi vasiyet senedi, iki şahit huzurunda sulh hakimi, noter, yahut kanunen bu husus ile tavzif edilen memur tarafından tanzim edilir" (MK. 479). "Miras hakkından iskatın muteber olması için müteveffa tarafından iskatı amir olan tasarrufta sebebin beyan edilmiş olması lazımdır. İskat edilen kimse tarafından itiraz vukuunda bu beyanın doğruluğunu ispat külfeti iskattan müstefit olan mirasçıya veya lehine vasiyet yapılan kimseye aittir. Bu beyine, ikame edilmemiş veya iskatın sebebi beyan olunmamış ise müteveffanın arzuları, iskatın sebebi hakkında aşikar bir hatanın neticesi olmadıkça, tasarruf nisabı miktarınca infaz olunur" (MK. 459). Ölüme bağlı tasarruflar iptal olunabilir (MK. 499) ve iptal edilinceye kadar geçerlidir. Görüldüğü gibi kanun, ölüme bağlı tasarrufla iskat yapılırken murisin iradesine başka bir iradenin inzimamını öngörmemiştir. Tasarrufta şu veya bu yönde eksik bilgi verilmesi veya eksik yahut hatalı bilgiye dayanılması, tasarrufa ait belgenin düzenlenmesini red etme yetkisini hakime veya notere vermemiştir. Bu hallerin müeyyidesi, iskatın, tenkisi gerekli bir vasiyetname haline dönüşmesinden ibarettir. Bu yönler gözetilmeden, murisin ortaya koyduğu olayların iskat sebebi olamayacağından söz edilerek vasiyetname düzenleme isteğinin reddi doğru bulunmamıştır.
SONUÇ : Vasiyetçinin temyiz itirazının bu sebeplerle kabulü ile sulh hakiminin red kararının BOZULMASINA, 10.6.1991 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.******