Mesajı Okuyun
Old 02-01-2009, 17:13   #7
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yanılıyorsunuz.:)

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 2006/2-450
K. 2006/493
T. 28.6.2006
• BOŞANMA DAVASINDAN FERAGAT ETMEK ( Kadının Açmış Olduğu - Geçmiş Olayları Bağışlamış Sayılacağından Davacı/Davalı Kocanın Kusurlu Davranışlarından Bahsedilemeyeceği )
• FERAGAT ( Kadının Açmış Olduğu Boşanma Davasından - Geçmiş Olayları Bağışlamış Sayılacağından Davacı/Davalı Kocanın Kusurlu Davranışlarından Bahsedilemeyeceği )
• YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanmaya Neden Olan Olaylarda Davalı-Davacı Kadının Tam Kusurlu Olması - İsteminin Reddi Gerektiği )
4721/m. 166, 175
1086/m. 95
ÖZET : Davalı-davacı kadın açmış olduğu boşanma davasından feragat etmekle geçmiş olayları bağışlamış sayılacağından, davacı-davalı kocanın kusurlu davranışlarından bahsedilemez.

Boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmemiştir. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "Boşanma, nafaka, maddi-manevi tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 1.Aile Mahkemesince davanın boşanma ve nafaka yönünden kabulüne, maddi ve manevi tazminat yönünden reddine dair verilen 12.4.2004 gün ve 2004/656-444 sayılı kararın incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 19.12.2005 gün ve 2005/20152-17804 sayılı ilamı ile,

( ... 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı-davacı kadının harcı verilerek açılmış tasfiyeye ilişkin bir dava ve karşı davası olmamasına ve yargılama sırasında ileri sürülmeyen hususların temyiz aşamasında ileri sürülmesinin mümkün bulunmamasına göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Toplanan delillerden boşanmaya neden olan olaylarda davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi koşulları kadın yararına gerçekleşmemiştir. Kadının yoksulluk nafakası isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan nedenlere ve özellikle davalı-davacı Dilek açmış olduğu boşanma davasından 16.03.2005 tarihinde feragat etmekle geçmiş olayları bağışlamış sayılacağından, davacı-davalı Alpay'ın kusurlu davranışlarından bahsedilemez. Davalı-davacı Dilek'in ise muska yazdırıp yastığın içine koyduğu, yapma bebeğin üzerine iğneler batırdığı bu şeklindeki büyücülük adı verilen faaliyetlerde bulunduğu ve 9.8.2003-10.8.2003 tarihinde eşine göndermiş olduğu telefon mesajlarında "Kızıma en iyisinden baba bulup evlenmezsem adiyim, dikkat erkek turistler sana bir şey yapmasın, kadınlar önünde soyunsa bir şey yapamazsın. Keşke meninde olmaz olsaydı", "Anangil bana ettikleri iftiraları gelsinler zaptda etsinler de herkes yüzlerine tükürsün, onlar da oh yağmur yağdı desinler" şeklinde ifadelere yer verdiği anlaşılmış olduğundan, tam kusurlu kabul edilmelidir.

Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı-davalı Alpay Uçak vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. Maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.06.2006 gününde oyçokluğuyla karar verildi.