Mesajı Okuyun
Old 29-12-2008, 14:10   #3
av.sally

 
Varsayılan

İDARİ PARA CEZALARI KESİNLEŞMEDEN TAKİP VE TAHSİL EDİLMEYECEK
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca ilgililere verilen idari para cezalarının takip ve tahsilinde 5326 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı ve anılan Kanun hükümleri gereğince genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının kesinleşmeden takip ve tahsil edilemeyeceği sonucuna vardı.

Kurul kararına göre, tahsilâttan önceki aşamaya ilişkin bulunan bu davalarda davacıların ayrıca yürütmenin durdurulmasını istemelerine gerek bulunmuyor.


T.C. DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU

YD. itiraz No: 2008/939



İtiraz Eden (Davacı) : ... Petrol Otomotiv ve Tekstil Tic. San Ltd. Şti.

Vekili : Av

Karşı Taraf (Davalı) : Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu

Ziyabey Cad No:19-Balqat/ANKARA

Vekili : Av

İstemin Özeti : Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin bulunan 14 7.2008 günlü, E:2008/1955 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.

Danıştay Tetkik Hakimi ... Düşüncesi: 5015 sayılı Petrol Piyasası Yasası'nın değişik 19 maddesi uyarınca kesilen idari para cezalarının tahsilinde 5326 sayılı Kabahatlar Yasası hükümlerinin uygulanacağı açık bulunduğundan ve 5326 sayılı Yasa gereğince ceza kararları kesinleşmeden tahsil edilemeyeceğinden yürütmenin durdurulması isteminin reddine dair Daire kararına yapılan itirazın bu nedenle reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ... Düşüncesi: itiraz dilekçesinde ileri sürülen nedenler Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görülmediğinden, itirazın reddi gerekeceği düşünülmektedir.



TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay idari Dava Daireleri Kurulu'nca gereği görüşüldü:

Davacıya istasyonundan alınan akaryakıt numunesinin analizi sonucunda düzenlenen rapora dayanılarak teknik düzenlemelere uygun olmayan akaryakıt ikmal ettiğinden bahisle 5015 sayılı Kanunun 19/2-(b)-3 maddesi ve aynı maddenin 4. fıkrası uyarınca 62.758.00.-YTL idari para cezası verilmesine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu'nun 31 12.2007 günlü, 1453/25 sayılı kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Onüçüncü Dairesince verilen ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin bulunan 14.7.2008 günlü, E:2008/1955 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.

2577 sayılı idari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27. maddesine göre ancak idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.

5326 sayılı Kabahatlar Kanunu'nun 2. maddesinde; "Kabahat" deyiminin, kanunun karşılığında idari yaptırım uygulanmasını öngördüğü haksızlık anlamına geldiği belirtilmiş; aynı Kanun'un "Genel Kanun Niteliği" başlıklı, değişik, 3. maddesinde, Bu Kanunun;

-İdari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna ilişkin hükümlerinin, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması halinde,

-Diğer genel hükümlerinin, idari para cezası veya mülkiyetin kamuya geçirilmesi yaptırımını gerektiren bütün fiiller hakkında uygulanacağı düzenlemesine yer verilmiştir. Aynı Kanun'un 17. maddesinin, 19.12.2006 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 5560 sayılı Yasayla değişik 3. fıkrasında; 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ekli (I), (II) ve (III) sayılı cetvellerde yer alan kamu idareleri tarafından verilen idari para cezalarının Genel Bütçeye gelir kaydedileceği, aynı Yasayla değişik 4 fıkrasında da; Genel Bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarına ilişkin kesinleşen kararların, 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsil edilmek üzere Maliye Bakanlığınca belirlenecek tahsil dairelerine gönderileceği hükme bağlanmıştır Bu arada 5018 sayılı Yasa'nın eki III sayılı cetvelde Enerji Piyasası Düzenleme Kuruluna da yer verilmiştir.

Öte yandan, Maliye Bakanlığınca hazırlanıp 12.5.2007 günlü, 26520 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 442 sayılı "Tahsilat Genel Tebliği"nde; 5326 sayılı Yasa hükümleri gözetilerek "İdari Para Cezalarının Kesinleşmesi" konusunda da açıklama yapılmış ve genel bütçeye gelir kaydedilmesi gereken idari para cezalarının 6183 sayılı Yasaya göre takip ve tahsil edilebilmesi için, bu cezalara ilişkin idari yaptırım kararlarının kesinleşmesinin gerektiği, idari yaptırım kararlarına karşı kanun yoluna başvurulmaması veya kanun yoluna başvurulması halinde yargılama aşamalarının son bulması neticesinde idari para cezalarının takip edilebilir asamaya gelmesinin, idari para cezasının kesinleşmesi anlamına geleceği ifade edilmiştir.

Tebliğde ayrıca idari para cezasına yönelik Kabahatler Kanunu'nun hükümleri dışında kanun yolu öngörülmesi halinde, ilgili kanunlarında yer verilen kesinleşme nedenlerine bağlı olarak idari para cezalarının kesinleşeceği belirtilmiştir.

Dava konusu işlemin dayanağı olan 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "20 12.2003 ila 8.2.2008" tarihleri arasında yürürlükte olan "idari para cezalan" başlıklı 19. maddesinde, eylemlere göre idari para cezası miktarları düzenlenmiş, maddede ayrıca;

"... Cezalar tahsil edilinceye kadar, mahkeme kararı ile ilgililerin varlıklarına tedbir konulabilir...

Kurulun ceza vermesinde zamanaşımı süresi, ihlalin ve/veya olayın meydana geliş tarihinden itibaren beş yıldır.

Ay içinde tahsil edilen idari para cezaları müteakip ayın yirminci iş günü sonuna kadar irat kaydedilmek üzere Hazineye devrolunur. İdari para cezalarının tahakkuk tarihini izleyen otuz gün içerisinde ödenmemesi halinde, cezanın ilgili vergi dairesi aracılığı ile tahsili sağlanır. Tahsilatta 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümleri uygulanır.

idari para cezalarının miktarları her yıl bir önceki yıla ilişkin olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi uyarınca belirlenen yeniden değerlendirme oranında artırılmak suretiyle uygulanır...." hükümlerine yer verilmek suretiyle tahsil, zamanaşımı, artırım konularında özel düzenlemeler yapılmıştır Ancak, 8.2.2008 günlü, 26781 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı Yasanın 528. maddesi ile 5015 sayılı Yasanın 19 maddesi yeniden düzenlenmiş ve madde metninde daha önce yer alan (ve yukarıda değinilen) tahsil, zamanaşımı, artırım hükümlerine yer verilmemiştir. 5728 sayılı Yasa'da ayrıca 8.2.2008 tarihinden önce Kurulca verilen idari para cezalarının tahsilinde eski hükümlerin geçerli olacağı yönünde bir geçici madde düzenlemesi de yer almamıştır.

Bu arada 24.5.2006 tarihinde yürürlüğe giren 5496 sayılı Yasa'nın 5. maddesi ile 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 15. maddesine eklenen (e) fıkrası ile, Kurumun 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümlerine tabi olmadığı düzenlenmişken, yine 5728 sayılı Kanun ile bu düzenleme de yürürlükten kaldırılmıştır.

5728 sayılı Yasanın gerek genel, gerekse madde "Gerekçe"sinde bu değişikliklerin nedeni" İdari yaptırım kararlarının tebliği, kesinleşmesi, takip ve tahsili ile zamanaşımı konularının Kabahatler Kanununun genel hükümler kısmında ayrıntılı olarak düzenlendiğinden buna ilişkin düzenlemelere madde metninde yer verilmemiştir." Denilerek açıklanmıştır.

Bu durumda, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesi uyarınca ilgililere verilen idari para cezalarının takip ve tahsilinde 5326 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanacağı ve anılan Kanun'un yukarıda değinilen hükümleri gereğince genel bütçeye gelir kaydedilen idari para cezalarının kesinleşmeden takip ve tahsil edilemeyeceği sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla tahsilattan önceki aşamaya ilişkin bulunan bu davalarda davacıların ayrıca yürütmenin durdurulmasını istemelerine gerek bulunmamaktadır.

Açıklanan nedenlerle, olayda yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için 2577 sayılı Kanunun 27 maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmemiş olduğu anlaşıldığından, davacının itirazının bu nedenle REDDİNE, 13.11.2008 gününde oybirliği ile karar verildi.