Mesajı Okuyun
Old 04-10-2012, 13:51   #20
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ekinheval
Sayın Güntay,
HMK'nun yürürlük tarihinden evvel yapılan bir sözleşmede taraflar mevcut yasaya göre genel mahkemelerin yetkisini koruyarak özel yetki belirlemiş sayılamaz mı? Sözleşmenin tanzim tarihinin HMK'nun yürürlük tarihinden önce olması nedeniyle bu tür bir yorum yapılabileceğini düşünüyorum.

Sayın Meslektaşım,

Her iki tarafın tacir olduğu sözleşmeler açısından elbette taraflar bahsettiğiniz türden bir belirleme yapabilirler. Sözleşme (yetki şartı) sizin elinizde... Burada mühim nokta, tarafların yetki sözleşmesi içeren maddede " işbu yetki şartı, genel yetkili mahkemeyi ortadan kaldırmaz." biçiminde bir formülasyona gidip gitmedikleridir... Malumunuz, önceden açıkça münhasır olduğu yazmamış ise yetki şartının "eklenen şart" olduğu kabulü hakimdi... Oysa şimdi, 17. maddenin 2. cümlesi icabı yetki şartında belirtilen mahkemenin, "aksi yazılmadıkça" kesin yetkili olduğu kabul edilmiştir. Yani durum tam tersine çevrilmiştir. Bu itibarla sözleşme hükmünün bu açıdan tetkiki gerekir. Sözleşmenin yürürlük tarihinin önceliğine yönelik için ise önceki derhal uygulama zımnında verdiğim yanıtı tekrarlıyorum.. Böyle bir istisna getirilmediği kanısındayım.

Alıntı:
(Davaya ilişkin olarak; evet süresi içinde ilk itiraz olarak yetki itirazında bulundular ancak itirazlarında sözleşme ile belirlenen yer (İZMİR) yerine borçlunun ikametgah mahkemesi olan mahkeme (ADIYAMAN) yetkilidir iddiasında bulundular. Bu nedenle de şayet HMK uyarınca sözleşmedeki yetkinin kesin yetki olduğu düşünülecek olsa dahi yetki itirazının geçersiz olduğunu ileri süreceğim.)

Yetkili mahkeme doğru gösterilmemiş ise mahkeme yasa ve sözleşme muvacehesinde yapacağı yargısal değerlendirme ile tesbit ettiği yetkili mahkemeden başka bir mahkeme yetkili gösterilmişse, yetki itirazının bu nedenle reddine karar vermelidir. Bu nedenle bu görüşünüze katılıyorum.