Mesajı Okuyun
Old 13-12-2011, 09:38   #11
Av.Tevfik TATAR

 
Varsayılan Hesap İşletim Ücreti

Konunun suç teşkil eden bir eylem olmadığı kanaatindeyim. Çünkü hakem heyetinin hesap işletim ücreti hakkında karar verme yetkisinin olmadığına, sorunun genel hükümlere göre genel mahkemelerde çözümlenmesi gerektiğine ilişkin olarak aşağıda eklemiş olduğum Yargıtay kararına göre hakem heyetinin vermiş olduğu karar yok hükmündedir.Saygılarımla.


T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi
Esas: 2009/2029
Karar: 2009/2700
Karar Tarihi: 09.03.2009
HAKEM HEYETİ KARARININ İPTALİ İSTEMİ - KANUN YARARINA BOZMA - UYUŞMAZLIĞIN BANKACILIK İŞLEMİNDEN KAYNAKLANDIĞI - KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİ GEREĞİ
ÖZET: Olayda, uyuşmazlığın tüketici kredisi veya kredi kartlarından kaynaklanmayıp, bankacılık işleminden kaynaklandığının dosya kapsamı ile sabit olmasına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kanun yararına bozma isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
(1086 S. K. m. 427)
Dava: Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara 4. Tüketici Mahkemesi’nce verilen 02.11.2007 gün ve 2007/674-2007/874 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Karar: Davacı vekili, müvekkili Banka ile davalı arasında imzalanan Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi çerçevesinde davalının tüketici konumunun bulunmamasına, şikayet konusu hakkında Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin karar verme yetkisi olmamasına ve davalı hesabından hesap işletim ücreti alınmasının sözleşmeye ve yasaya aykırılık teşkil etmemesine rağmen, davalının başvurusu üzerine Yenimahalle Kaymakamlığı Tüketici Sorunları Hakem Heyetince davalının mevduat hesabından tahsil olunan 23,00 YTL hesap işletim ücretinin müşteriye iadesine karar verildiğini ileri sürerek, anılan hakem heyeti kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın ve itirazın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına göre, Tüketici Mahkemelerinin 4077 sayılı Kanunda belirtilen kredi kartı ve tüketici kredisinden kaynaklanan ve bankacılık işlemi niteliğinde olmayan uyuşmazlıklarda görevli oldukları, bu bağlamada hakem heyetlerinin görevli olmadıkları bir konuda karar vermelerinin mümkün olmadığı gerekçesiyle, itirazın kabulü ile anılan hakem kararının yok sayılmasına (iptaline) kesin olarak karar verilmiş, bu karar aleyhine Adalet Bakanlığı’nın yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması talebinde bulunulmuştur.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve uyuşmazlığın tüketici kredisi veya kredi kartlarından kaynaklanmayıp, bankacılık işleminden kaynaklandığının dosya kapsamı ile sabit olmasına göre, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HUMK. nun 427/6 ncı maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın HUMK. nun 427/6 ncı maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin REDDİNE, 09.03.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları