Mesajı Okuyun
Old 27-10-2014, 23:23   #2
fidel kadastro

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Veysel
Değerli Meslektaşlarım;

Bir müveekil lehine hisseli bir taşınmazda ipotek tesis ediliyor. Daha sonra müvekkil ipotek veren borçlusu ile anlaşıyor borçlarına karşılık burayı devralıyor. Tapuda satış emlak beyan değeri olan 30.000,00TL den gösteriliyor fakat taşınmazın gerçek değeri 70.000,00 yer hisseli olduğu için diğer hissedar şufa davası açıp 30.000,TL den yeri almak istiyor. Şufa davasını büyük ihtimalle kazanacak bu konuda yargıtay kararları mevcut.Benim sorum müvekkilin ipoteği hakkında

Sonuç olarak müvekkil kendi lehine ipotek tesis edilmiş bir yeri satın alıyor görünürde alacaklı ve borçlu sıfatı birleşmiş gibi gözüküyor fakat
C - ALACAKLI VE BORÇLU SIFATLARININ BİRLEŞMESİ:
Madde 116 - Alacaklılık ve borçluluk sıfatlarının bir şahısta içtimaiyle borç sakıt olur.
Bu içtimaın zevaliyle borç avdet eder.
Gayrimenkul rehni ile kıymetli evrak hakkındaki hususi hükümler bakidir denildiği için ipotek ile ilgili kısmı bu hüküm kapsamıyor M.K da bu husuta kesin bir hüküm yok sadece T.K da gemi ipoteğiyle ilgili şu hüküm var3. ALACAKLI VE MALİK SIFATLARININ BİRLEŞMESİ:
Madde 928 - Gemi ipoteğiyle mülkiyetinin aynı şahısta birleşmesi halinde ipotek düşer.
Borçlu gemi malikinden başka bir şahıs olduğu veya alacak üzerinde bir rehin veya intifa hakkı mevcut bulunduğu takdirde ipotek devam eder. Şu kadar ki; gemi maliki alacaklıya sıfatiyle geminin paraya çevrilmesini istiyemez ve faiz alacakları için de gemi teminat teşkil etmez. Buna göre lehine gayri menkulde ipotek tesis edilmişken bu yer satın alınınca ipoteğin durumu nedir.Teşekkürler

TBK md 135 son fıkrası taşınmaz rehni hakkındaki özel hükümleri saklı tutmuştur. İpoteğin sona ermesi söz konusu olmaz