Mesajı Okuyun
Old 05-04-2012, 09:56   #2
egemen48

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

11.Hukuk Dairesi
Esas: 1987/5569
Karar: 1987/6086
Karar Tarihi: 10.11.1987


TAZMİNAT DAVASI - MOBİLYALARIN TAŞIMA SIRASINDA YANMASI - MEYDANA GELEN HASARIN ALICIYA AİT OLMASI GEREKTİĞİNİN İTİRAZEN İLERİ SÜRÜLMÜŞ OLMASI - DAVA HAKKININ NEYE DAYANDIĞININ BELİRLENMESİ GEREĞİ

ÖZET: Taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davalarında da öncelikle davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararının mevcut olması zorunludur. Nitekim, davalı taraf da yargılama aşamasında mal bedelinin davacı satıcı tarafından alıcısından peşin alındığı ve taşıma sırasında meydana gelen hasarın alıcıya ait olması gerektiğini itirazen ileri sürmüş bulunmaktadır. Böyle bir durumda mahkemece davacı taraftan bu ilişkiden ne şekilde bir zarara uğradığı sorulup, araştırılmadan diğer bir deyişle, dava hakkının neye dayandığı karar yerinde tartışılıp bir sonuca bağlanmadan mücerret TTK.nun 785. maddesine dayanılarak davanın kabul edilmiş olması eksik incelemeye dayandığından kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.


(6762 S. K. m. 785, 1138)

Dava: Taraflar arasındaki davadan dolayı, (İstanbul 3. Asliye Ticaret mahkemesi)nce verilen 6.5.1987 tarih ve 566-253 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra, işina gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkilince ihraç olunacak mobilyaların davalıya ait TIR aracına yüklendiğini, yolda emtianın yandığını ileri sürerek malların fatura tutarı 7186 U$ karşılığı 3.098.926 TL. ile vergi iadesi tutarı 301.870 TL.'nın faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevabında, yolda yük içinde yangın çıktığını, olayda taşıyıcının kusurlu bulunmadığını, avizelerin yanıcı olduğunu, hatalı yükleme sebebiyle yangın çıktığını, ayrıca emtianın sigortalanmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, toplanan delillere, eşyanın değerine itiraz edilmemiş olmasına, alınan bilirkişi raporuna göre yanmanın eşyanın mahiyetinden ileri gelmemesine dayanılarak 3.098.926 TL.'nın 19.12.1984 tarihinden itibaren % 52 faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar vermiştir.

Hüküm, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Davacı tarafından yurt dışında bulunan dava dışı alıcıya, davalı tarafından yapılan taşıma sırasında hasarlanan malın FOB esasına göre satıldığı ve bedelinin döviz olarak peşin alındığı dava dosyasına ibraz edilmiş bulunan ihracat tescil beyannamesi, fatura ve hamile senedi kapsamlarından anlaşılmaktadır.

Davacı vekili bu davada mezkur taşıma nedeniyle mallarda oluşan hasardan dolayı mal bedeli olarak 3.098.926 TL.'nin davalı taşıyıcıdan tahsilini talep ve dava etmiş bulunmaktadır. Oysa, uluslararası nitelikli FOB esasına göre yapılan satışlarda TTK.nun 1138. maddesi hükmü uyarınca, satım konusu malların taşıma yapılan araca fiilen yüklendiği tarihten itibaren, nefi ve hasarı alıcıya ait olacağı hükme bağlanmış bulunmaktadır.

Her davada olduğu gibi taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davalarında da öncelikle davacı tarafın bu davayı açmakta hukuki yararının mevcut olması zorunludur. Nitekim, davalı taraf da yargılama aşamasında mal bedelinin davacı satıcı tarafından alıcısından peşin alındığı ve taşıma sırasında meydana gelen hasarın alıcıya ait olması gerektiğini itirazen ileri sürmüş bulunmaktadır. Böyle bir durumda mahkemece davacı taraftan bu ilişkiden ne şekilde bir zarara uğradığı sorulup, araştırılmadan diğer bir deyişle, dava hakkının neye dayandığı karar yerinde tartışılıp bir sonuca bağlanmadan mücerret TTK.nun 785. maddesine dayanılarak davanın kabul edilmiş olması eksik incelemeye dayandığından kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davalı yararına BOZULMASINA, ve 24.800 lira duruşma vekillik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10.11.1987 tarihinde oybirliği ile karar verildi.